Haber

SPK, Kuzugrup ve Vera Grup’un GYO’ya dönüşme taleplerini olumlu karşıladı


SPK bülteninde yer alan açıklamada, Kuzugrup Gayrimenkul Geliştirme AŞ’nin, “Kuzugrup Gayrimenkul Yatırım İştiraki AŞ” unvanlı bir gayrimenkul yatırım iştirakine dönüşümüne ait temel kontrat değişikliklerine müsaade verilmesi talebinin olumlu karşılanmasına karar verildiği belirtildi.

SPK bülteninde ayrıyeten Vera Küme Mühendislik AŞ’nin “Vera Gayrimenkul Yatırım İştiraki AŞ” unvanlı bir gayrimenkul yatırım iştirakine dönüşümüne ait temel kontrat değişikliklerine müsaade verilmesi talebinin de olumlu karşılanmasına karar verildiği duyuruldu.

Haber

Kağıthane’de daire fiyatına Avrupa vatandaşlığı


Uluslararası gayrimenkul danışmanlığı hizmeti veren Vesta Küresel, bu sebeple yurtdışı yatırımlara ilginin son periyotta arttığına dikkat çekiyor. Emlak fiyatlarının yükselişi ile, oturum ve vatandaşlık programlarının, vize mahzurunu ortadan kaldırdığını, sermeye ve insan hareketliliğini daha kolay kıldığını görenler bu programlara, ilgiyi artırıyor.

400 milyar dolarlık bir küresel gayrimenkul pazarının yüzde 80’inini oturum ve vatandaşlık programları üzerinde yapılan satışlar oluşturuyor. Teuta Narazan ve Armağan Akyüz tarafından kurulan memleketler arası gayrimenkul pazarında pazarlama ve satış danışmanlığı veren Vesta Küresel de oturum ve vatandaşlık programları üzerine uzmanlaşmış durumda. En muteber oturumu ve vatandaşlık programlarını sunan Vesta Küresel, tüm prosedürleri müşterileri ismine en süratli ve efektif biçimde organize ediyor.

Birçok ülke ulusal fonlara bağış yolu yahut gayrimenkul yatırımı ile yatırımcılara ve birinci derece akrabalarına ikinci bir pasaporta sahip olma imkanı tanıdığını belirten Teuta Narazan, “Son yıllarda Karayiplerdeki ada devletleri, AB üyesi Malta vatandaşlık programlarıyla ön plana çıkıyor. Bu ülkelerin pasaportuna sahip olan yatırımcılar birçok ülkeye vizesiz seyahat edebilirken bu ülkelerin sunduğu vergi avantajlarından yararlanabiliyor” diyor.

250 bin Euro’ya Yunanistan’dan Golden Visa mümkün

Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin vatandaşı olmayanlar için gayrimenkul yatırımı yolu ile oturma müsaadesi ve vatandaşlık programı olan Golden Visa ile yatırımcının eşi, 21 yaşına kadar yahut okuyan çocukları ile bakmakla yükümlü oldukları ebeveynleri de bu haklardan faydalanabiliyor.

Portekiz, Yunanistan, İspanya ve Malta Golden Visa programının AB içindeki öncüleri pozisyonunda. 250 bin euro ile Yunanistan’da yapılacak bir gayrimenkul yatırımı ile AB özgür sirkülasyonu elde etmenin yanı sıra yüksek kira getirisi elde etme talihi sağlanabiliyor. Bu yatırım ölçüsü Portekiz’de 280 bin eurodan başlarken, İspanya’da 500 bin euroyu buluyor.

Çin ve Hindistan vatandaşları bu programları en çok tercih edenler olarak ön plana çıkıyor. Yeni vergi uygulamalar nedeniyle ABD ve Fransa vatandaşları, BREXIT sonrası AB ülkelerinde oturum elde etmek isteyen İngiliz vatandaşları son periyotta oturum ve vatandaşlık programlarına dahil olduğunu belirten Teuta Narazan, “Bu trende yavaş yavaş katılan Türk vatandaşları için de Vesta Küresel talep odaklı tahliller sunuyor. Yüksek getirili gayrimenkul yatırımını isteyen, çocukları için uygun bir eğitim mesleği planlayan, memleketler arası yatırımlarını daha sağlıklı yönetmek isteyen Türk vatandaşları bu programlara dahil oluyor” diyor.

Haber

Yeni vatandaşlık bedeli kitle değiştirdi


Leyla İLHAN

Türkiye’den gayrimenkul alarak vatandaş olma bedeli 13 Haziran itibariyle 250 bin dolardan 400 bin dolara yükseltildi. Limitin artmasıyla halihazırda satış adetlerinde hafif bir düşüş yaşanırken, gelir anlamında bir düşüşün beklenmediği belirtildi. Alışma döneminden kısa bir süre sonra satışların yeniden artışa geçeceği öngörülüyor. Düzenlemenin ev alan kitlede değişiklik yarattığı da ifade ediliyor. Öte yandan uygulamanın kış yerine yabancıya gayrimenkul satışının en hareketli olduğu dönemde yapılması ise eleştirildi.

Her 50 bin dolarlık artış değişiklik yaratıyor

Artış sonrası segmentasyon farklılığını hissetmeye başladıklarını söyleyen Mars Investment Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Bucak, “Vatandaşlık ve ikametgah programlarında her 50 bin dolar bütçe artışı ile müşteri kalifikasyonunda değişiklik gözlemlenir. Ülkemizde bedel 150 bin dolar arttığı için müşteri segmentasyonunda ve kalifikasyonunda farklılıklar bekliyoruz. Yeni bütçe düzenlemesi ile daha nitelikli yabancı yatırımcı profili ile karşılaşmayı umuyoruz. Bu yabancı yatırımcı kitlesinin farklı amaçlarla yatırım yapmasını böylece özellikle iş amaçlı yatırımlarda Türkiye’nin keşfedilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

Hakan Bucak, değişikliğin fiyatlar üzerindeki etkisi hakkında da konuştu. Gayrimenkul fiyatlarındaki yükselmenin, temelde arz ve talep arasındaki dengesizlik ve emtia fiyatlarındaki yükselişin inşaat maliyetlerine yansıması gibi birçok farklı sebebe dayandığını kaydeden Bucak, “Bu yüzden bütçenin düzenlenerek 400 bin dolara çıkarılmasının gayrimenkul fiyatlarında yükselişe sebep olmasını beklemiyoruz” değerlendirmesini yaptı.

Düzenleme öncesi piyasanın çok hareketli olduğunu söyleyen Inhouse Global Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Ergüven, “Ancak sonrasında hissedilir bir düşüş oldu. Adet bazında düşüş yaşanacağını ama kısa sürede toparlanma olacağını düşünüyoruz” dedi. Burada özellikle İranlıların yerine Rusların devreye girmesinin etkili olacağını aktaran Ergüven, “Rakamın 400 bin dolara çıkması Rusları pek etkilemez. Zaten 250 bin dolarlık satış döneminde Ruslara yapılan satışlar 400 bin dolar seviyesindeydi. Farklı ülkelerde de devreye girecek. Suudi Arabistan’la işle düzeliyor. Orada çok birikmiş bir talep var. Daha Ukraynalılar henüz devreye girmedi. Onlar da devre girecek. Adetsel bazda belki bir düşüş olsa da değer anlamında eski rakamları yine yakalarız” dedi. Ergüven, düzenlemeyle birlikte üst gelir grubunun da ev almaya geleceğini söyledi.

“Vatandaşlık için bankaya para yatırma da öne çıkabilir”

Vatandaşlığın 250 bin dolar olmasıyla son 3 yılda gayrimenkulde ciddi bir hareketlilik olduğunu söyleyen emlak uzmanı Rodi Kayım, “Özellikle İran, Irak, Afganistan ve Yemenliler en çok en çok vatandaşlık alanlar oldu. Her ne kadar Rusya birinci görünse de Antalya Akdeniz kıyı şeridinde pasaport olarak ilk 4’te diğer ülkeler var” dedi. 400 bin dolara çıkmasının etkisinin önümüzdeki günlerde daha da netleşeceğini kaydeden Kayım “Şu an 400 bin dolarlık talep az da olsa görünüyor. İlk aylarda psikolojik etkiyle düşük seyreder ama önümüzdeki süreçte toparlayıp eskisi kadar yoğun olmasa da devam eder” yorumunu yaptı. Kayım, oranın yükselmesiyle diğer seçenek olan 500 bin doları bankaya yatırıp 3 yıl sonra da parasını geri alarak pasaport sahibi olma yönteminin de öne çıkabileceğini dile getirdi.

Haber

Türk müteahhitler Dünya Kupası öncesi Katar’a çıkarma yaptı


Merve YİĞİTCAN

İstanbul Ticaret Odası (İTO), Basra Körfezi kıyısındaki Körfez ülkelerinin en büyük gayrimenkul ve yatırım fuarlarından Cityscape Katar’a, ilk kez Türkiye milli katılım organizasyonu gerçekleştirdi. Katar’ın başkenti Doha’da önceki gün kapılarını açan fuarın milli katılım bölümünde Türkiye’den 14 firma bulunurken, 3 firma da bireysel stantlarıyla fuardaki yerini aldı. Farklı ülkelerden 100’ü aşkın firmanın katıldığı Cityscape fuarı için Doha’da bulunan İTO Başkanı Şekib Avdagiç, organizasyona ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Fuarın yatırımcılara ve gayrimenkul satın alanlara uluslararası yatırım fırsatlarını, özel teklifleri, konut ve ofis projelerini ve yerleşim yerlerini keşfetme fırsatı verdiğini söyleyen Avdagiç, Cityscape’in ülkenin en prestijli ve etkili gayrimenkul yatırım, geliştirme ve ağ oluşturma fuarı olduğunu söyledi. Konut, ticari, endüstriyel olmak üzere gayrimenkulün tüm kategorilerinin Cityscape Katar’da bir arada bulunduğunu aktaran Avdagiç, Türkiye’de özellikle yüksek gelir grubuna hitap eden Türk gayrimenkul projelerinin tanıtılması için de Cityscape’i önemli bir platform olarak gördüklerini kaydetti.

İkili ticaret hacmi gelişiyor

2022 FIFA Dünya Kupası’nın 21 Kasım-18 Aralık 2022 tarihleri arasında Katar’da düzenleneceğini hatırlatan Avdagiç, “Kasımda başlayacak FIFA Dünya Kupası da Katar’a önemli bir ticari hareketlilik getirecek. Girişimcilerimizin bu fırsatlardan yararlanması sağlamak, ihracatımıza gayrimenkul sektörünün katkısını artırmak için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Arap Yarımadası’nın doğu kıyısında yer alan Katar’ın, hidrokarbon kaynakları açısından zengin bir ülke olduğunu ve ekonomisinin petrol ve doğalgaza dayalı olduğuna işaret eden Avdagiç, Türkiye ve Katar arasındaki dış ticaretin her yıl daha da geliştiğini belirterek, “Türkiye, Katar ile olan ticaret ilişkisinde cari fazla veren bir tabloya sahip. Bu yılın ilk 4 ayında Katar’a 414 milyon dolarlık ihracat yaptık. Aynı dönemde ithalatımız 222 milyon dolar oldu. Geçen yılki 1,7 milyar dolarlık toplam ticaretimizi bu yıl aşabileceğimizi öngörüyoruz. Memnuniyetle görüyoruz ki, küresel kriz ve pandemiye rağmen iki ülke arasındaki ticaret hacmi artma eğilimini sürdürüyor” dedi.

45 bin ziyaretçi bekleniyor

Katar Başbakanı Şeyh Khalid bin Khalifa bin Abdulaziz Al Thani’nin himayesinde gerçekleştirilen fuar, Katar’ın bu yıl yapılan tek gayrimenkul fuarı olma özelliğini taşıyor. 45 bin kişinin ziyaret etmesi beklenen fuarda, Türkiye milli katılım alanında yer alan firmalar şunlar: Aremas Gayrimenkul, BE Gayrimenkul, Boss4 Gayrimenkul, Delta Gayrimenkul, EMS Yapı, Fibo Travel Sağlık Turizm, İlk Adım Gayrimenkul, Londra Gayrimenkul, Msv Gayrimenkul, Pera Property, Property Turkey, Vartur Emlak, Viya Gayrimenkul, Zebra Pro Danışmanlık. Temel Taş Proje, Property Expo Gayrimenkul ile Casa Proje Pazarlama ise bireysel standları ile fuarda yerini aldı.

Katar’da 19,1 milyar dolarlık proje üstlenildi

Türk müteahhitlik şirketlerinin dünyadaki başarılarına dikkat çeken Avdagiç, şöyle devam etti: “Yurt dışı müteahhitlik hizmetleri sektörümüz son 50 yılda büyük mesafe kat etti. Bu sektördeki firmalarımız 131 ülkede 11 bin 253 proje üstlendi. Bu projelerin toplam değeri ise 457 milyar dolar. Bu muazzam bir değer ve Türkiye’nin büyük bir güç gösterisi. Ülkemizin coğrafi konumunu, bölge ülkeleri ile yakınlığını, yetişmiş insan gücünü, teknik birikimini, teknolojiye adaptasyonunu, iş deneyimini, disiplinini ve rekabetçi avantajını iyi kullanıyoruz. Bu nedenle daha da yüksek iş hacimlerine ulaşacağımızı öngörüyoruz.” Türk müteahhitlik firmalarının son 50 yılda Katar’da 19,1 milyar dolarlık proje üstlendiğini aktaran İTO Başkanı Avdagiç, bu dönemde Türkiye’nin müteahhitlik firmalarının yurt dışında üstlendiği projelerin ülkelere göre dağılımında Katar’ın 9’uncu sırada bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Haber

Moody’s: Alman bankaları yüksek risklerle karşı karşıya

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, bazı Alman bankalarının “ticari gayrimenkul finansmanı” nedeniyle önemli risklerle karşı karşıya bulunduklarını bildirdi.

Moody’s’ten yapılan açıklamada, koronavirüs salgınının neden olduğu kriz nedeniyle otel, ofis, iş merkezi, alışveriş merkezi, gibi ticari gayrimenkullerde düşen fiyatların bankaların portföylerindeki kredi-değer oranlarını olumsuz etkileme olasılığının yüksek olduğu konusunda uyarıda bulunuldu.

Moody’s analisti Christina Holthaus, “Krizin süresine bağlı olarak, ödeme ertelemelerinin, temerrütlerin ve azalan teminat değerlerinin bankaların varlık kalitesinin kötüleşmesine, sorunlu kredilerin artmasına ve gelirlerin azalmasına neden olmasını bekliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Alman bankaları, ticari gayrimenkul finansmanında Avrupa’nın en aktif finans kurumları arasında yer alıyor. Moody’s’in tahminlerine göre, banka gibi finans kurumları tarafından Avrupa Birliği’nde ticari gayrimenkul sektörüne verilen toplam kredi hacmi 2019’da yaklaşık 1,6 trilyon avro olurken, bunun yüzde 27’si Alman finans kurumları tarafından sağlandı.

Ticari gayrimenkulde otel ve gıda dışı perakende sektörleri COVID-19 salgının sebep olduğu krizden en çok etkilenirken, ofis için kullanılan gayrimenkullerin salgında ev ofislere olan trendden dolayı değer kaybettiği ifade ediliyor.

Kaynak: AA

Haber

Gayrimenkul Döngü Hızı en yüksek il İstanbul en yavaş il Artvin

Gayrimenkul Borsası AŞ’nin (GABORAS) ve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark tarafından oluşturulan İnovasyon ve Bilim Araştırma Grubu tarafından oraya konulan “Gerçekleşen İşlemler İl Parsel İşlem Döngüsü”ne göre, ticarete konu olan gayrimenkullerin el değiştirme hızını ölçen “Gayrimenkul Döngü Hızı” ile ilgili çalışmalardan ilk bulgular elde edildi.

İncelemelere göre, gayrimenkul el değiştirme hızı en yüksek il 18 yılla İstanbul olurken onu, 25 yılla Kocaeli, 26 yılla Kilis takip etti. Gayrimenkulünü en uzun süre kullanan ve döngü hızının en düşük olduğu il 173,5 yıl ile Artvin oldu. Gayrimenkul el değiştirme hızının 100 yıldan uzun olduğu görülen diğer iller arasında ise Gümüşhane, Rize, Kütahya ve Erzurum yer aldı.

GABORAS’tan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle düşen konut satışlarına kamu banklarının faiz indirimi can suyu olurken haziran ayında 93 bin 704 konut satıldı.

Faiz düşüşü tarla, arsa, iş yeri satışlarını etkilerken, tüm satışlardan Hazine’ye 1 milyar 966 milyon lira gelir sağlandı. 285 milyon dolarla en çok konut satışı yapılan il ise İstanbul oldu.

Türkiye genelinde yaklaşık 200 milyon tapu ve ortalama 2 milyon işlem hacmi incelenerek yapılan araştırmaya göre; İstanbul’da 18 yılda bir ticarete konu tüm gayrimenkuller işlem döngüsüne konu oluyor. İstanbul’un ardından döngü hızı yüksek iller arasında 25 yıl ile Kocaeli ikinci sırada yer alıyor. Döngü hızı yüksek diğer iller ise Yalova 27 yıl, Gaziantep 27 yıl, İzmir 32 yıl, Adana ve Ankara 36 yıl şeklinde sıralandı.

“Döngü hızı likiditasyon sorununu çözüyor”

Açıklamalarda görüşlerine yer verilen GABORAS Üst Yöneticisi (CEO) Kurtuluş Altun, el değiştirme hızında İstanbul’u büyük bir sanayi alanını bünyesinde barından Kocaeli takip ettiğini belirterek, “Sanayi ile likiditasyon akışı gayrimenkul yatırım iştahını artırıyor.” ifadesini kullandı.

İl döngü hızı yüksek olan illerin GSYH içerisinde payının da yüksek olduğunu belirlediklerini aktaran Altun, şunları kaydetti:

“Döngü hızının düşük olması şehre dışarıdan kaynak girişi olmadığı zaman banka kredilerine yoğunlaşmasına neden oluyor. Bu rakam borçluluk ve takiplere de direkt olarak yansımakta. Döngü hızının yavaşlaması ile konvansiyonel işlemler nedeniyle kayıt dışılıktaki oran da artıyor.”

Bankacılık sistemi dışında gelişen döngü hızlarının kendi ekosistemini oluşturduğunun vurgulayan Altun, “Bu durum illerde yüzde 75-80’e varan kayıt dışılığın bankacılık dışında geliştiğini ve bankacılık sisteminin baskıladığını gözler önüne seriyor. Döngü hızı yüksek olan illerin daha çok bankacılık sistemi ve kayıt içinde oldukları ve bunun gayri safi yurt içi hasılaya yansıdığı görülmekte.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

Haber

Kredili konut satışlarına talep üç günde %515 arttı

Gayrimenkul sektörünü canlandırmak üzere başlatılan kampanyanın sektöre can suyu getirdiğine dikkat çeken ProjEkspert Gayrimenkul kurucusu Emel Akbaş İdikut, oluşturulan kredi paketlerinin ev almayı düşünenlere de büyük bir fırsat sağladığını söyledi. “Böylece uzun zamandır ertelenen konut alım ihtiyacı yeniden canlandı” diyen İdikut, “Geçtiğimiz hafta günlük ortalama talep sayımız 20 civarındayken hafta başından itibaren yaklaşık yüzde 515 artarak 100’ün üzerine çıktı. Bu kampanyadan faydalanmak isteyen vatandaş telefonlara sarıldı. Geçen haftaya kadar günde 8-10 portföy sunumu yapılırken 3 gündür günde 50’nin üzerinde portföye servis sağlıyoruz” dedi.

Satış fiyatlarının belirlenmesinde standartlar getirilmeli

Kredilerin düşmesinin aynı hızda satış fiyatlarını da yukarı yönlü etkilediğini belirten İdikut, 4 yıldır durağan olan satış fiyatları taleplerin artması ve kredilerin düşmesi ile artış göstermeye başladığını söyledi. Birçok mülk sahibinin kredi faizlerindeki bu düşüşü fırsat görerek fiyatları 1 günde yüzde 30 arttırma talebinde bulunduğunu ifade eden İdikut, “Fiyatlarda yeniden balon etkisi yaratmamak için biz gayrimenkul danışmanları olarak elimizden geleni yapıyoruz ancak sektörün geçtiğimiz yıllardaki gibi yeniden bir dar boğaza girmemesi için satış fiyatlarının belirlenmesinde standartlar getirilmeli. Sektörü hareketlendirmek için yapılan bu kampanyaya art niyet ile yaklaşanlara müdahalede bulunulmalı. Serbest piyasa ekonomisi olabiliriz ama bir gayrimenkulün fiyatı ekspertiz değerinin en fazla yüzde 20 altı ve yüzde 20 üzeri oranında değişiklik gösterir. Bu denetim mekanizması sağlanabilirse alıcılar da gönül rahatlığı ile yatırım yapar, satıcılar da gönül rahatlığı ile doğru fiyatı sağladığına inanmış olur. Sektörün canlanması ve bu talebin realize olmasını istiyorsak fiyatları kontrol altında tutmamız şart” dedi

Kampanya ile gelen taleplerin yüzde 60’ı yatırım amaçlı oldu

Covid 19 öncesi ve Covid döneminde gelen taleplerin yüzde 90’ı oturum amaçlı olduğunu belirten Emel Akbaş İdikut, “Bahsi geçen kredi kampanyası ile gelen taleplerin ise yaklaşık yüzde 60’ı yatırım amaçlı oldu. Yine kampanya öncesinde gelen taleplerin yüzde 80’i hemen teslim 2. el konutlara yönelik iken, son 3 gündür gelen taleplerin yüzde 75’i yeni projelere ilgi duyuyor” açıklamasını yaptı.

İkinci yarı tüm yılı kurtarabilir

Sektöre adeta ilaç gibi gelen bu kredi kampanyasının, döviz ve altın yatırımında uygulanan vergiler ile birlikte gayrimenkulü tekrar yatırımcının radarına soktuğunu aktaran Emel Akbaş İdikut şöyle dedi: “Eğer yeni normalleşme sürecini sağlıkla atlatabilir ve ikinci bir Covid 19 krizi yaşanmazsa gayrimenkul sektörü yılın ikinci yarısında tüm yılı kurtarabilir.”

Haber

Yaklaşık 200 milyon tapulu mülk GABORAS’ta

Türkiye’deki tüm gayrimenkullerle ilgili İzlenebilir Ölçülebilir Fiyat aralığı 102.99 trilyon olarak hesaplanan Türkiye’deki tüm arsalar ve de yer aldığı şehirler için endeksler yayınlayan GABORAS büyük kurumlara gayrimenkul portföy ve varlık yönetimi hizmeti de veriyor. Şirket aynı zamanda gayrimenkulü teminat olarak değerlendirmek, gayrimenkul satın almak, satmak, işlem yapmak ya da bilip takip etmek isteyenlere, Akıllı Kontratlar yanında gayrimenkullerle ilgili ayrıntılı rapor hazırlama konusunda da hizmet veriyor. Üstelik bu raporlar 5 ayrı dilde, 80 sayfayı bulan ayrıntılı raporlar.

Türkiye’nin Gayrimenkul Ekonomisini baz alan en büyük veri merkezi konumundaki GABORAS, her üç ayda bir 600 bin sayfa veri ile sektörü derinlemesine izliyor. Bu verileri işleyip analiz ederek gayrimenkul dijital terminali olarak hizmet veren GABORAS, tüm şehir, ilçe, mahalle bazında finansal teknik analiz ve endekslerini yayınlıyor. İsteyen herkes ada ve parsel girerek bu sistem üzerinden gayrimenkullerinin değer fiyat aralığının sorgulamasını yapabiliyor. Bunu Pandemi sürecinde bir ileri taşıyarak dijital okuryazarlık ve yerel ağ oluşturma ile birleştirip bulguları yerel iş dünyası yetkileriyle kontrole tabi tutuyor.

GABORAS’ın verdiği bir başka hizmet ise gayrimenkul varlıklarını yerli yabancı muhatapları için takip etmek, izlemek ve analiz etmek. Türkiye’nin önemli kuruluşlarına gayrimenkul varlık yönetimi hizmeti veren GABORAS’ın önceliği, gayrimenkulünün değer fiyat aralığını tam olarak bilemeyen kurumlara, ellerindeki ya da alacakları portföyleri takip, izleme ve analiz yaparak yön vermek.

Güvenli gayrimenkul ticaretini sağlamak amacıyla GABORAS, gayrimenkul satın almak, satmak, teminatta değerlendirmek vb. işlem yapmak ya da bilip takip etmek isteyenlere gayrimenkullerle ilgili ayrıntılı rapor hazırlama konusunda da hizmet veriyor. Üstelik bu raporlar 5 ayrı dilde, 80 sayfayı bulan ayrıntılı raporlar.

Bugün Türkiye’nin ölçülebilir arsa değerini 102.99 trilyon olarak hesaplayan GABORAS, Türkiye’de mevcutta bulunan toplam 184 milyon tapunun her biri için çoğu kişinin aklına gelmeyen verileri karşılaştırarak analiz yapabiliyor. GOS Yapaz Zekası sayesinde 20-30 günde elde edilemeyecek veriyi milisaniyede verebilmenin sırrı ise, şirketin dijital gayrimenkul okuryazarlığı gücünden geliyor.

Haber

GABORAS: İstanbul’un değeri menkulleşerek korunabilir

Gayrimenkul Borsası AŞ (GABORAS) Genel Müdürü Kurtuluş Altun, İstanbul’un arsa değerinin TL üzerinden arttığını fakat döviz bazında düştüğünü belirterek, “İstanbul’un arazi değeri gerilemiş görünüyor. Bu durum atak fırsatı oluşturmuş durumda. İstanbul’un değeri ancak sektörü menkulleştirerek korunabilir.” dedi.

Altun, online düzenlenen basın toplantısında, gayrimenkul sektöründe yaşanan son gelişmelere ilişkin bilgi verdi.

Sektörün borsasının oluşması gerektiğine işaret eden Altun, bu durumda atak fırsatlarının üst seviyede yaşanabileceğini söyledi.

Altun, sektörde ihtiyaç duyulan arz talep dengesi için borsanın kurulması ve yeni enstrümanların acil kullanıma alınması gerektiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Pandemi sürecini herkes gibi sektör ve piyasa verileri üzerinden izliyoruz. Tüm Türkiye’deki gayrimenkullerin değer analizlerini yaparken İstanbul’un arazi değerinde önemli bir düşüş tespit ettik. İstanbul’un arazi değeri dolar karşısında eridi. 2016 sonunda İstanbul’daki toplam 5,2 milyar metrekarelik arsa ve arazinin değeri 2 trilyon dolardı. Bu süre içinde dolar, Türk lirası karşısında hızla yükseldi ve İstanbul, bu dolarizasyon kaybının ancak yüzde 30’unu telafi edebildi. İstanbul’un arazi değeri gerilemiş görünüyor. Bu durum atak fırsatı oluşturmuş durumda. İstanbul’un değeri ancak sektörü menkulleştirerek korunabilir.

Piyasaların dip algısından itibaren ciddi bir yükseliş bekliyoruz. Daha önce benzer dönem verilerine baktığımızda, dönüşün büyük olacağını görüyoruz. Pandemi sonrası bu nedenle çok önem kazanmış durumda. Bu durum, gayrimenkulün menkulleşmesi adına çok büyük bir fırsat.”

“Şehirlerin değil, kırsal bölgelerin izleme altına alındığını görüyoruz”

Kurtuluş Altun, pandemi ile birlikte dünyanın ekonomik bir durgunluk sürecinden geçtiğini ifade ederek, Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu kaynağın gayrimenkul sektörünün içerisinde yatan menkulleşebilecek potansiyel güçte olduğunu söyledi.

Altun, devamla şunları kaydetti:

“Sadece İstanbul’un otoparkları için yaptığımız menkulleştirme incelemesinde, her geçen saniye ne kadar büyük kayıp içerisinde olduğumuzu veri akışlarından görüyoruz. Menkulleştirme kontratları üzerinden oteller, hastaneler, sosyal tesisler, yurt binaları ülke ekonomisine kazandırılabilir.

Herkesin bir daire almaya parası yetmeyebilir ama herkesin en değerli yerlerde bir otopark payı ve bu payın faizsiz geliri olabilir. Türkiye’de gayrimenkul işlem döngüsü hızı 75-100 yıl olarak çıkıyor. Teknolojimiz, bu döngünün borsalaşması ile kısa zamanda 3-4’e katlanacağını hesaplıyor. ”

Altun, bankalar, finans kuruluşları gibi ellerinde ciddi gayrimenkul bulunan kurumların varlıklarını takip etme, izleme ve analiz ederek onlara yön verme konusunda da çalıştıklarını anlattı.

Bu dönemde yurt içi ve dışından izleme ve rapor alma konusunda 12 katlık ciddi bir talep artışı ile karşılaştıklarını aktaran Altun, şu bilgileri verdi:

“GABORAS olarak, verinin değerine inanıyoruz. Örneğin, bu dönemde konutlarda bölgesel değer kazanma dışında pandemi gibi bazı yeni etkileyiciler, fiyatları değiştirdi ve değiştirmeyi sürdürecek. O nedenle şu anda ‘değeri arttı, azaldı’ söyleminden çok, nereler izlemeye alınıyor, bunun önemli olduğuna inanıyoruz.

Gayrimenkul kararında izleme en önemli evrelerden biridir. Biz insanların hangi bölgeleri izlemeye aldıklarını görebiliyoruz. Genellikle şehirlerin değil, kırsal bölgelerin izleme altına alındığını görüyoruz. Bu da gelecekte kırsalda alım satım işlemlerinin artacağı yönünde bize ipuçları veriyor.”

“Gayrimenkulün doğru anlaşılması ve verilerin doğru okunması önemli”

GABORAS Genel Müdürü Altun, Türkiye’de 184 milyonun üzerinde tapu olduğuna işaret ederek, “Bunların her biri için çoğu kişinin aklına gelmeyen verileri karşılaştırarak analiz edebilen Türkiye’nin en büyük veri merkezi ile hizmet veriyoruz. Her 3 ayda bir 600 bin sayfa veri üretiyoruz. Gayrimenkulü olan herkesi büyük veriyle bilgilendiriyoruz. Yapay zeka ile 1,5 milyon tapuyu onların adına takip ediyoruz. Blokzincir teknolojisiyle de gayrimenkulleri menkulleştirerek borsa haline getirmek için çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.

Türkiye’de her kesim insan tarafından gayrimenkulün doğru anlaşılmasının ve verilerin doğru okunmasının önemine değinen Altun, “Bu süreçte, üstümüze düşen katkıyı veriyoruz. Dijital gayrimenkul okuryazarlığı ile sektöre liderlik yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kaynak: AA

Haber

Türklerin Karadağ’da açtığı firma sayısı 4 bini geçti

Karadağ Türk İşadamları Derneği Kurucu Başkanı İsmail Oğuz Güvenç,  son yıllarda Türklerin Karadağ’a artan ilgisine ve bu ülkedeki yatırımlarına ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

Karadağ’ın Avrupa Birliği (AB) ile 33 fasılın 32’sini açtığını, bu sene de son fasıl görüşmelerine başlayacağını dile getiren Güvenç, yakın coğrafyadaki ülkelerin bu ülkede artacak primden pay almak için birbiriyle yarıştığını söyledi.

Güvenç, 2024’te AB’ye girmesi beklenen 620 bin nüfuslu Karadağ’ın yılda 2,5 milyon turist ağırladığını, para birimi avro olan Karadağ vatandaşlarının AB üyesi ülkelerde serbest dolaşım hakkına sahip olduğunu anlattı.

Ülkenin nüfusundan katbekat fazla turist ağırlayan, sanayisi gelişmemiş Karadağ’ın tahminen 2024’te AB’ye girecek olması nedeniyle ülkede hızlı bir değerlenme yaşanacağını vurgulayan Güvenç, Türklerin bu nedenle 2016’dan beri buradaki ağırlığını artırmaya başladığını bildirdi.

Güvenç, Karadağ’ın ülkelerin radarına geç girdiğini ancak buradaki yabancı varlığının çok hızlı bir şekilde arttığını belirterek, ülkedeki yatırımların hızla sürdüğünü, özellikle altyapı projelerine Çinlilerin yoğun ilgi gösterdiğini söyledi.

Türklerin en çok turizm, danışmanlık, gayrimenkul, perakende ve tekstil gibi alanlarda faaliyet gösterdiğini ifade eden Güvenç, şu bilgileri verdi:

“2015 sonunda Türklerin Karadağ’da kurduğu firma sayısı 8’di. Bu rakam 2019 sonu itibarıyla 4 bini aştı. Yani 4 yılda bu ülkede Türklerin kurduğu şirket sayısı 500 kat arttı. Karadağ’da ticari amaçlı bulunanların yüzde 50’si turizm sektörüne, yüzde 40’ı inşaat sektörüne ilgi duyuyor. Yüzde 10’luk kısmı da kafe, restoran gibi işletme açıyor. Turizm sektöründe küçük çaplı işletmeler, AVM’ler, oteller, kuyumcular, mağazalar açanlar var. Türklerin bu ülkedeki toplam yatırımı resmi olarak 500 milyon avroyu aştı.”

Güvenç, kendilerinin 2015’ten beri Karadağ’da bulunduklarını belirterek, bu ülkede Anatolia Montenegro ismiyle kurdukları şirketin gayrimenkul sektöründe faaliyet gösterdiğini bildirdi.

“Türkler yıllık bin adet konut alıyor”

Güvenç, Türklerin gayrimenkul sektöründe hem müteahhit olarak hem de yatırımcı olarak ciddi şekilde faal olduğunu belirterek, ülkede ciddi sayıda konut ve iş yeri eksikliğinin bulunduğunu, bunu Türk müteahhitlerin değerlendirdiğini söyledi.

Karadağ’a uluslararası alanda yönelen yabancı yatırımcı fırsatını takip eden Türk müteahhitlerin burada arsa alarak proje geliştirdiğini dile getiren Güvenç, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Aralarında Türkiye’nin en büyük gayrimenkul şirketlerinin de bulunduğu çok sayıda Türk müteahhitlik firması buraya gelmiş durumda. Bunlar özellikle konut üreterek yabancıya satış yapıyorlar. Yabancılar bu ülkenin AB’ye girecek olması, tarihi ve turistik güzellikleri, gayrimenkulün ciddi değer kazanmasının beklenmesi gibi nedenlerle Karadağ’a ciddi ilgi gösteriyorlar. Türkler de burada hem üretici hem de müşteri konumunda.”

Güvenç, Karadağ’ın yurt dışından aldığı gayrimenkul yatırımının her geçen yıl arttığını kaydederek, “2019 rakamları henüz çıkmasa da 2018’de Türklerin bu ülkeden aldığı gayrimenkul tutarı önceki yıla göre yüzde 270’lik artışla 25,1 milyon avroya çıktı. Rakamın 2019 için en az 30 milyon avroya çıkacağını düşünüyoruz.” dedi.

Türklerin Karadağ’da en çok konut alan ikinci yabancı millet olduğunu ifade eden Güvenç, “Bu ülkeden aldığımız konut adedi 2019’da bini aştı.” diye konuştu.

“Doğrudan yatırımda ilk 5 ülke arasındayız”

Güvenç, Ziraat Bankası’nın 3 şubesiyle ülkede faaliyet gösterdiğini belirterek, ülkenin önde gelen holdinglerinin ve perakende markalarının Karadağ’a girdiğini, bir bir mağaza açtıklarını söyledi.

Havalimanı işletmesini bir Türk firmasının almak üzere olduğunu dile getiren Güvenç, “Karadağ Merkez Bankası verilerine göre Türkiye’den gelen bu yatırımlar sayesinde, her ne kadar çok büyük montanlı yatırımlar yapmasak da doğrudan yabancı yatırımda son 3 yılda iyi bir sıçrama yaptık ve ilk 5’e girdik.” diye konuştu.

Güvenç, ülkede yollar ve altyapıların yeni yeni şekillendiğini kaydederek, bu ihalelerden en büyük payı Çin ve Sırbistan’ın aldığını, Türk firmaların ihalelere daha fazla girmesi gerektiğini, girmeleri halinde ciddi projeleri kazanacaklarını anlattı.

Karadağ’a global markaların da teker teker gelmeye başladığını aktaran Güvenç, uluslararası şirketlerin özellikle turizm sektöründe yatırımlara imza attıklarını vurguladı.

Güvenç, “Burada yatırım yaparak ülkemize döviz kazandırmak isteyen Türk şirketlere Türkiye’nin Podgorica Büyükelçisi Songül Ozan fazlasıyla yardımcı oluyor. Balkanları çok iyi bilen ve yatırımcılarımızı da iyi yönlendiren Ozan, girişimcilerimiz için bir şans.” ifadelerini kullandı.