Haber

Çin dünyanın yeni ithalat pazarı olacak

HÜSNİYE GÜNGÖR
Geçtiğimiz yıl 58 milyar dolarlık iş anlaşmasıyla dünya ticaret sahnesinde büyük heyecan yaratan Çin Uluslararası İthalat Fuarı’nın (CIIE) ikincisi 5-10 Kasım tarihleri arasında Şangay’da devam ediyor. Fuarın ilk yılında 126 yıllık ‘Kanton Fuarı’nın ticari başarısını yakalamış olması Çin’in global ucuz fiyatlı üreticiden global tüketici ve yenilikçi bir ekonomiye dönüşümü olarak yorumlanıyor.

Geçmişte, Çin’deki en iyi bilinen ticaret etkinliği güney Guangdong eyaletindeki Kanton Fuarıydı. Bu yıl ekim ayında gerçekleştirilen fuar, ABD’yle devam eden tarife savaşlarına rağmen çoğu Kuşak ve Yol ülkelerinden olmak üzere 210’dan fazla ülke ve bölgeden 25 bin şirketi ve 200 binden fazla potansiyel alıcıyı bir araya getirdi. Çin şimdi de CIIE’yi dünyanın ilk uluslararası ithalat fuarı olarak lanse ediyor. İkinci yılında da oldukça ses getiren CIIE’nin ortakları arasında Dünya Ticaret Örgütü ve CIIE’nin Çin’in yatırım ve net ihracattan inovasyon ve tüketime yönelik yapısal yeniden dengelemesini yansıttığını iyi anlayan Birleşmiş Milletler ticaret kuruluşları da bulunuyor.

Çin’in en çok bilinen mega kenti Şanghay, ithalat fuarının doğal ev sahibi konumunda. Kanton Fuarı bugünkü kudretini on yıllar içerisinde inşa ederken, Şangay’ın uluslararası etkisini birkaç yıl gibi kısa bir sürede artırması bekleniyor. Fuarın ilk yılında 57.83 milyar dolarlık anlaşmayla Kanton Fuarı’nda gerçekleşen 59.9 milyar dolarlık ticaret hacmini yakalamış olması bunun en önemli göstergesi.

200 ABD şirketi en büyük pavyonla fuarda

Uluslararası gerginliklere rağmen fuar Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron gibi yabancı liderleri, Belçika’dan elmas, kokulu Kamboçya pirinci, Kenyalı tarım ürünleri ve ABD’li otomobil üreticisi Ford’un en yeni Ford ve Lincoln markalarını çekmeyi başarabildi. ABD’nin Çin’e açtığı tarife savaşına rağmen, GE’den Qualcomm’a kadar yaklaşık 200 ABD merkezli şirket CIIE’ye katıldı. Üstelik ABD’li şirketler fuarın en büyük pavyonunda boy gösterdi.

Kanton Fuarı yıllar içinde geleneksel imalat ihracatından ileri teknolojiye doğru biçim değiştirirken Şangay CIIE ithalat üzerine odaklandı. Bu, 1,3 milyarın üzerinde nüfusu olan bir ülke için büyük bir değişim. Çin zenginleştikçe, Çin şirketleri yurtdışına giderek daha fazla yatırım yaptılar, Çinli tüketiciler, reformlar ve açılım politikaları sayesinde daha çok ithal ürün satın alabiliyor.

Orta gelir grubunun artışı ithalat büyümesini hızlandırıyor

Avrupa Birliği (AB) firmalarının geçen yıl CIIE hakkında olumlu geribildirim sağladığını, satışların arttığını ve yeni potansiyel alıcılarla karşılaştığını söylemişti. ABD, AB ve Japonya, Çin’in ihracatçılarını yakın vadede destekleyecek reformları uyguladığını görmek istiyor. Ancak uzmanlara göre, bu tür reformların bugünden yarına gerçekleşmesi zor. Gelişmiş ülkeler bile ithalat büyümesi uluslararası bir gelişme göstermeden önce iki dünya savaşı ve bir soğuk savaşa geçirmek zorunda kalmıştı.

Orta sınıf Batı’da küçülürken, uzmanlar Çin’deki kademeli reformların uluslararası ticaretin yeni ön şartı olan orta gelirli tüketici tabanını hızla büyüteceğine inanıyor. Dünyanın fabrikası dünyanın en büyük pazarına dönüşürken tüketici sayısındaki artış ithalattaki yükselişi hızlandırıyor. Çin sanayi sonrası topluma doğru evrilirken GSYİH büyümesi yavaşlıyor, ancak kişi başına düşen gelirle ölçülen yaşam standardı artıyor. İthalat büyümesi için hayati önem taşıyan bu durumun Hindistan gibi diğer büyük gelişmekte olan ülkelerdeki orta gelirli gruplar için de örnek teşkil etmesi bekleniyor.

Çin’in dünyanın en iyi perakende pazarı olması bekleniyor

ABD’li araştırma şirketleri Çin’in ABD’yi geçerek bu yıl dünyanın en iyi perakende pazarı olmasını bekliyor. Uzmanlara göre bu iyimser bir tahmin olmakla birlikte önemli bir eğilimi gösteriyor. Bugün, Çin’in mal ve hizmet ithalatının küresel toplamın yüzde 10’u olduğu tahmin ediliyor ve uluslararası barış ve istikrar göz önüne alındığında, genişlemeye devam etmesi bekleniyor. Çin’in ticaret korumacılığını önleyen ve küresel ekonominin ve kendi ekonomisinin ihtiyaçlarını dengelemeyi amaçlayan yaklaşımı ve Başkan Xi’nin küreselleşmeyi teşvik eden yaklaşımı gerek gelişmiş gerekse gelişmekte olan ekonomilerin uzun vadeli çıkarları için önemli görülüyor.

Haber

İstanbul’da ofis kiralamaları üçüncü çeyrekte artış gösterdi

Cushman & Wakefield, ofis, perakende, sanayi ve lojistik sektörlerine yönelik hazırladığı “Türkiye Pazar Analizleri 2019 Üçüncü Çeyrek” raporunu yayımladı. Rapora göre, bu dönemde kiralamaların yüzde 33,56’sı Anadolu yakasında, kalan kısmı ise Avrupa yakasında gerçekleşti. İstanbul Finans Merkezi’nin devreye girmesiyle birlikte, şehirdeki ofislere olan taleplerin de ivme kazanacağı öngörüldü.

Türkiye ekonomisinin 2019 ikinci çeyrekte yüzde 1,5 ile beklenenden daha düşük bir daralma göstererek toparlanma sürecine girmesi ve enflasyonunun yaklaşık 3 yıl sonra en düşük seviyesine ulaşarak eylül ayında yüzde 9,26 ile tek haneye inmesi, hem tüketiciye hem de yatırımcıya güven verdi.

AVM alan büyüklüğü 80 bin metrekarelik yeni arz ile 12,99 milyon metrekareye ulaştı. Diğer taraftan ofis, sanayi ve lojistik alanlarındaki yeni yatırımların da yavaşlayarak devam ettiği görüldü.

Yılın ilk iki çeyreğinde 2018’nin aynı dönemine göre cadde mağazaları ve ofis kiraları kura bağlı olarak yüzde 17’e varan oranlarda gerilemişti. Gerilemenin aynı eğilimde sürdüğü üçüncü çeyrek rapor sonuçlarına göre, Türkiye genelindeki ofis kiraları döviz bazında ortalama yüzde 6 düşerken, perakende pazarında da yüzde 12 civarı bir azalma kaydedildi.

Tüketici perakendede de e-ticarete ve AVM’ye ilgiyi sürdürdü

Rapora göre Ağustos 2019’da “AVM Ciro Endeksi” vatandaşın artan harcamaları ile birlikte geçen senenin aynı ayına göre yüzde 7,8 artış gösterdi.

Tüketicilerin AVM’lerdeki en yoğun harcamaları ise temmuz-ağustos-eylül aylarını kapsayan son çeyrekte yeme-içme ve ayakkabı kategorilerinde oldu.

Tüketicinin talebine ise perakendeciler yeni mağaza, konseptler ve markaları pazara sunarak yanıt verdi. Birçok gıda, elektronik, ayakkabı ve tekstil perakendesi mağaza sayısını artırdı ve farklı konsept ve ürünleri tüketicilerin beğenisine sundu.

Diğer taraftan AVM’lerin büyüme ve gelişmesine paralel olarak e-ticaret de yerinde saymadı ve alışveriş pastasından payını aldı. Dijital platformların hızlı büyümesi, alışveriş sektörlerinin itici gücü olacağının göstergesi oldu.

Rapora göre, perakende sektöründe olduğu gibi sanayi sektöründe de yılın üçüncü çeyreğinde önemli gelişmeler yaşandı. Gayri safi yurt içi hasılada kaydedilen daralmanın azalması, enflasyonun ciddi bir düşüş kaydederek tek haneye gerilemesi ile son dönemde gözlemlenen pozitif performans, ekonomik aktivitelerde ılımlı bir toparlanmanın sinyallerini verdi.

Alman otomotiv üreticinin, planladığı mega üretim tesisi yatırımına yönelik ilk adımı Manisa merkezli Türkiye iştirakini kurarak attı. Bununla birlikte, İsveç menşeli teknoloji ve iletişim firmasının, Türkiye için kritik bazı ürünlerin üretim hattını ülkemize taşıdığını ve yatırımlarının tamamlanma aşamasında olduğunu belirtmesi olumlu gelişmeler olarak yansıdı.

Bunlara ek olarak, İstanbul Yeni Havaalanı’na oldukça yakın konumdaki Arnavutköy bölgesinde bulunan 1,6 milyon metrekarelik arazi, başlıca nitelikli sanayi ve depolama alanı olarak kullanılmak üzere imara açıldı.

İstanbul Finans Merkezi, şehirdeki ofislere talebi artıracak

Rapora göre, Türkiye ofis pazarındaki yatırım faaliyetleri, üçüncü çeyrekte ivme kazandı. İstanbul Finans Merkezi projesinin hızlandırılması adına Türkiye Varlık Fonu’nun projeye yatırımcı olarak dahil olması ile İFM’nin gerekli hukuki altyapısı ile beraber 2021 yıl sonuna kadar tamamlanması ve ofis pazarına olan talebin projenin bitimi ile beraber hızlı bir ivme yakalaması bekleniyor.

Ekonomideki genel görünüme göre, yılın ikinci yarısında ekonomik göstergelerin daha güçlü seyretmesi ve beraberinde yüksek enflasyon oranının düşürülmesi yönünde ilerlenmesi, döviz kurunda devam eden hareketliliğe rağmen, artan acil satılık gayrimenkullerdeki kısa ve orta vadede fiyatların alıcı beklentilerine yaklaşması ile ofis yatırımlarına olan talebin olumlu yönde etkilenmesi öngörülüyor.

Bunun yanı sıra kiralama faaliyetleri beklendiği üzere bu çeyrek artış göstermiş olup, genel olarak ekonomide kaydedilen gelişmeler doğrultusunda önümüzdeki dönemde daha da ivmelenmesi, kiracı lehine ortamın ise orta ve uzun vadede devam edeceği öngörülüyor.

İstanbul’da 100 bin 910 metrekare yeni ofis alanının pazara girdiği ve toplam arzın 6,46 milyon metrekareye yükseldiği belirtilen rapora göre; üçüncü çeyrekteki yeni kiralama işlemleri bir önceki çeyreğe göre yüzde 62 oranında belirgin bir artış kaydederek, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4,84 gibi az bir oranla düşüş gösterdi.

TL bazında ise İstanbul Levent’te metrekare başına birincil ofis kiraları 170 TL, Gayrettepe Maslak’ta 105 TL olurken, İstanbul Anadolu Yakası’nda 120 TL oldu. İzmir’deki metrekare başına ofis kiraları 65 TL, Ankara ise 70 TL’de kaldı.

Haber

Antalya’da Rus turist rekoru kırıldı

Antik kentleriyle konuklarını tarihte yolculuğa çıkaran, deniz, kum ve güneşiyle büyüleyen, güzel koyları, kanyonları, mağaraları ve şelaleleriyle cazibe merkezi olan Antalya, milyonlarca turiste ev sahipliği yapıyor. Turistlerin ilk tercihleri arasında yer alan Antalya, ağırladığı konuk bakımından da rekorlarla anılıyor.

AA muhabirinin, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün Antalya Havalimanı verilerinden derlediği bilgiye göre, 1 Ocak-31 Ekim 2019’da kente gelen yabancı turist sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 17,4 artış kaydedildi.

Antalya’ya, bu yıl 31 Ekim’e kadar 14 milyon 136 bin 150 yabancı turist geldi. Günlük ve aylık bazda gelen turist sayısında tüm zamanların rekorlarının kırıldığı kenti, en çok Rus turistler ziyaret etti.

Geçen sene toplamda 4 milyon 801 bin, 1 Ocak-31 Ekim döneminde ise 4 milyon 681 bin 299 Rus turistin ziyaret ettiği Antalya’ya, bu yılın aynı döneminde Rusya’dan 5 milyon 414 bin 602 ziyaretçi geldi.

Ruslardan ciddi talep var

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Ülkay Atmaca, AA muhabirine, sektör için Rusya’nın önemli bir kaynak pazar olduğunu söyledi.

Rus turist bakımından otellerde halen doluluk yaşandığını belirten Atmaca, Rus misafir sayısının her geçen yıl arttığını bildirdi. Atmaca, “Rusya şu anda en önemli ve birinci pazarımız. Bu pazarı 3 yılda buralara getirmek sektörün ve paydaşlarının başarısıdır. Halen talep alan Rus pazarı, kışın da önemini ve artışını gösterecek.” dedi.

“Antalya gelecek sene 20 milyona yaklaşacak”

Turizmde “her şey dahil” sisteminin geliştiricisi olarak bilinen Cem Kınay da Türk turizminde güzel bir yıl yaşandığını söyledi.

Antalya’nın gelecek sene 20 milyon turist sayısına yaklaşacağını belirten Kınay, “Turizmciler bu sene gülüyor. Özellikle Antalya ve İstanbul’daki turizmcilerin yüzü gülüyor, keyfi yerinde. Gelen turistlerde rekorlar kırılıyor. Çünkü hem Antalya’da hem İstanbul’da hem de Türkiye genelinde bu sene rakamlar çok iyi.” diye konuştu.

Haber

‘Yaratıcı Endüstriler Serbest Bölgesi’ için çalışmalar başladı

Tülay TAŞKIN

Eskişehir Teknoloji Geliştirme Bölgesi’nin yönetici şirketi Anadolu Teknoloji Araştırma Parkı (ATAP), kente Yaratıcı Endüstriler Serbest Bölgesi (ESSEB) kurmak için çalışmalara başladı. ATAP paydaşları olan Eskişehir Valiliği, büyükşehir belediyesi, 3 üniversite, sanayi ve ticaret odaları, organize sanayi bölgesi ve BEBKA ile hazırladığı raporu paylaştı. ESSEB’in çalışmalarını yürütmek üzere bir müteşebbis heyet oluşturulacak.

Kurulması planlanan bölge ile gerekli altyapı, fiziki imkanlar, yaratıcı insan kaynağı, tanıtım ve organizasyonel kabiliyet unsurları bir araya getirilerek, Eskişehir’in endüstriler anlamda bir cazibe merkezi olması amaçlanıyor. Eskişehir’in gelecek vizyonunda yer alan sektörler olan animasyon ve dijital oyun geliştirme sektörleri başta olmak üzere reklam, yazılım geliştirme, sinema-TV ve endüstri tasarım sektörlerini kapsayacak ESSEB’te, kentteki üniversitelere 3. nesil üniversite özelliği katması ve kullanıcıların döviz getirici faaliyetler üretmesi esas alınacak. Kullanıcılar ortak ihtiyaçlarını tekelden karşılayabilecek ve maliyet avantajı da yaratabilecek.

8 hektar civarında bir arazi üzerine kurulması planlanan ESSEB, insanın yaratıcılığını artıracak, estetiğin ve konforun ön planda olduğu, bölgenin yatırımcılar açısından tercih edilir bir yer olmasını sağlayacak özelliklerde olacak. Öncelikli olarak üniversite kampüslerine yakın olan yerlerin değerlendirilmesi tercih edilirken, yatırım alanı olarak ESTÜ Kampüsü, Şeker Fabrikası arazisi, YHT Garı kuzey girişi, ATAP arazisi gibi bölgeler düşünülüyor. İşletmeci olarak, mevzuat ve işleyişe hakim, teknik ve idari açıdan yeterli, sorunlara çözüm getirme kabiliyeti yüksek, serbest bölgeyi yurt içinde ve dışında tanıtabilecek bir yönetim ve personel yapısına sahip olması öngörülürken, bölgede Sunucu Çiftliği, Hareket Yakalama Stüdyosu, Seslendirme Stüdyosu ve Yeşil Ekran Ortamı gibi teknolojik imkanlar yatırımcılara sunulacak. Kullanıcıların ihtiyacı olan tanıtım ve pazarlama faaliyetlerine katkı sağlanacak, hukuki konularda danışmanlık verilecek. Geniş bant kapasitesine sahip ve yüksek güvenlikli internet ortamı ücretsiz olarak sağlanacak. Uluslararası düzeydeki sektör liderleri ESSEB’e davet edilerek, ileri düzey eğitimler organize edilecek.

Maliyetin 284 milyon lira olması öngörülüyor

Yaklaşık 2 bin kullanıcı personelin çalışması öngörülen ESSEB’in beş yıl için 212 milyon lira yatırım maliyeti ve 72 milyon lira işletme maliyeti olmak üzere toplam 284 milyon liraya mal olması bekleniyor.

Kurulduğu ilk yılda yüzde 10 doluluk ve 30 şirket ile faaliyete başlaması öngörülürken, ikinci yılda yüzde 25, üçüncü yılda yüzde 60, dördüncü yılda yüzde 90 ve beşinci yılında da yüzde 100 doluluğa ulaşması hedefleniyor. Yine başlangıçta 30 adet olan şirket sayısının ikinci yılında 75, üçüncü yılında 180, dördüncü yılında 270 ve beşinci yılında da 300 adete ulaşması planlanıyor.

Özaydemir: Ülkeye de katkı sağlayacak

Gerekli altyapı, fiziki imkanlar, yaratıcı insan kaynağı açısından zengin bir şehir olan Eskişehir’e Yaratıcı Endüstriler Serbest Bölgesi’nin kurulmasının kent ekonomisini olumlu yönde etkileyeceğini söyleyen ATAP Yönetim Kurulu Başkanı Savaş M. Özaydemir, “Bölge sadece Eskişehir’e değil, ülke ekonomisine de önemli katkılar sağlayacak” dedi.

Yaratıcı endüstrilerin dünyada 1.3 trilyon dolar ticaret hacmine ve 445 milyar dolar dış ticaret hacmine sahip olduğuna dikkat çeken Özaydemir, “Yaratıcı endüstriler, reklamcılık, pazarlama, sanat ve antika pazarı, el sanatları, endüstriyel tasarım, moda tasarımcılığı, film/ dizi, video ve bilgisayar oyunları, animasyonlar, görsel ve grafik sanatlar, müzik, yayıncılık, yazılım, televizyon ve radyo gibi birbirinden farklı pek çok alanı kapsıyor. Türkiye’nin en gelişmiş kentlerinden biri olan ve yaşanabilir kentler sıralamasında en önde bulunan Eskişehir’in eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hayat olanakları bakımından diğer illere kıyasla önemli avantajlara sahip bir yerleşim merkezi olması, kurulu üç üniversitede açık öğretim ile beraber toplamda 3.5 milyon öğrenci ve 4 bine yakın öğretim üyesi ile yaratıcı endüstrilere alanında Türkiye’ye öncülük edebilecek yüksek potansiyele sahip bir kenttir” diye konuştu.

Eskişehir’de kurulu Teknoloji Geliştirme Bölgesi teknoparklarında bu sektörde yoğunlaşma olduğunun altını çizen Özaydemir, “Tüm teknoparklarda yer alan 140 firmanın yarısından fazlasının bu sektörde faaliyette bulunduğu göz önüne alındığında Eskişehir’in öncü olarak en uygun yatırım yeri olduğu ortadadır” şeklinde konuştu.

Haber

Türkiye’nin “En İyi Yönetilen Şirketleri” belirlendi

Deloitte Private tarafından uygulanan ‘En İyi Yönetilen Şirketler’ programı kapsamında ödüllendirilen şirketler açıklandı. 20 ülkede uygulanan ve Türkiye’de ikinci kez düzenlenen program kapsamında; yıllık 25 milyon TL’nin üzerinde ciroya sahip, beş yaşından büyük, 25 ve üzeri çalışanı olan, kontrolü Türkiye’de kurulu şirket veya T.C. vatandaşı şahıslara ait olan ve halka açık olmayan şirketler, Deloitte koçları tarafından derinlemesine incelendi. Bu inceleme sonucunda, başvuran 95 şirketten 37’si finalist olarak jüri karşısına çıktı. Logo Yazılım’ın sponsorluğunda gerçekleştirilen programda Koç Üniversitesi akademik destekçi, Türkiye’de İngiliz Ticaret Odası (BCCT), Türkiye Aile İşletmeleri Derneği (TAİDER), Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (Türkonfed) ve Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği (TKYD) ise iş ortakları olarak destek verdi.

Aday şirketlerin değerlendirmesinde, Ümit Boyner’in başkanlığını üstlendiği ve Ali Sabancı, Batu Aksoy, Ebru Özdemir, Hamdi Akın, M. Buğra Koyuncu, Orhan Turan, Umran İnan ve Zeynep Bodur Okyay jüri desteği sağladı. Strateji, yetkinlik ve inovasyon, kültür ve adanmışlık, yönetişim ve finansallar olmak üzere dört ana başlıkta incelenen 37 şirketin 15’i ‘En İyi Yönetilen Şirketler’ unvanını almaya hak kazandı. 2M Kablo, Arzum Elektrikli Ev Aletleri, Ege Kimya, Ekin Kimya, Epsan, Gün+Partners, Kırpart A.Ş., METYX Composites, Onurcan Ambalaj, Petroyağ Endüstriyel Yağlar, Sönmez Transformatör, Sun Tekstil, Transorient, Turaş Gaz Armatürleri, VSY Biyoteknoloji ve İlaç, 2019 yılının ‘En İyi Yönetilen Şirketleri’ unvanlarını 11 Kasım’da Shangri-La Otel’de düzenlenecek törenle alacak.

Deloitte’un 23 şirket koçu 1000 saat çalıştı

Ödüllerin yanı sıra şirketlerin değerlendirme sürecindeki kazanımlarının önemli olduğunu söyleyen Deloitte Private Türkiye Lideri Ali Çiçekli, “Bu programın, iyi yönetim prensiplerinin uygulanması konusunda şirketlere yol gösterici olacağına inanıyorum” dedi. Çiçekli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sene ikincisini gerçekleştirdiğimiz ‘En İyi Yönetilen Şirketler’ programı, globaldeki diğer Best Managed Companies programları ile aynı değerlendirme kriterlerini içeriyor ve şirketlerin iyi yönetim adına sahip olması gereken özellikleri titizlikle inceliyor ve bu inceleme süreci şirketler adına çok öğretici oluyor. Bu program için özel olarak eğitilmiş yöneticilerimizden oluşan 23 Deloitte koçu, finalist şirketleri 360 derece analizlerle toplam 1000 saat inceledi ve bu şirketler, iş ve akademi dünyasının önde gelen temsilcilerinin liderliğinde değerlendirildi. Bu süreçte ulusal firmalarımızın, uluslararası standartlarda iyi yönetim mekanizmaları üzerine farkındalıkları artıyor, iyi yönetim konusunda gelişim alanları belirleniyor ve bu alanları güçlendirme konusunda firmalar destekleniyor. Aynı zamanda, önümüzdeki yıllarda Türkiye kazananlarının global Best Managed Companies platformunda da temsil edilmesi planlanıyor. Bu nedenle, ödülden ziyade ödüle giden yolda, inceleme sürecindeki öğretici kazanımları çok değerli görüyorum ve programın, uluslararası arenada şirketlerin temsil edilmesi adına fayda sağlayacağına inanıyorum. Tüm katılımcılara teşekkür ediyor, kazananları tebrik ediyorum.”

Logo Grup CEO’su M. Buğra Koyuncu ise Deloitte Private tarafından uygulanan ‘En İyi Yönetilen Şirketler’ programına katkı sağlamaktan mutluluk duyduklarını belirterek şunları söyledi: “Logo Grup olarak KOBİ’lerin ve şirketlerin dijitalleşmelerine ve bu çerçevede iş ve yönetim süreçlerini iyileştirmelerine destek sağlıyoruz. Şirketlerin gelişmelerine ve işlerini verimli bir şekilde büyütmelerine gerek hizmetlerimizle gerekse bu tür organizasyonları destekleyerek önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Yoğun rekabet ortamında, iyi yönetilen ve dijitalleşmeye uyum sağlayan şirketler ayakta kalabilecek bu açıdan bakıldığında da iyi yazılımlar kullanarak kendilerini sürekli geliştiren şirketler önemli bir avantaja sahip olacaklar.”

Kazanan şirketlerin öne çıkan özellikleri:

Değerlendirme sürecinin sonunda kazanan şirketlerin sahip olduğu ortak özellikler şu şekilde:

• Aile üyelerinin ve profesyonellerin de dahil edildiği, kapsayıcı bir yönetim yapısı,
• Katılımcı bir süreç sonrasında oluşturulmuş güçlü bir strateji,
• Strateji ile uyumlu hedeflerin belirlenmesi ve şirketin her kademesine yayılacak şekilde takip edilmesi,
• Güçlü bir finansal yapı ve raporlama altyapısına sahip olunması,
• Ar-Ge ve inovasyona yatırım yapılması,
• Kurum değerlerine, çalışan deneyimine ve şirket kültürüne önem verilmesi,
• Topluma geri verme bilincinin gelişmiş olması.

Haber

Üniversiteli döndü, kiralık ev patladı!


Son dönemde daire kira bedellerinde yaşanan artışlar, üniversite öğrencilerinin okula dönmesiyle krize dönüştü. Yaz başından itibaren Türkiye genelinde kiralık daire bulmak zorlaşırken bazı şehirlerde kiralar geçen yıla göre yüzde 50’ye varan oranlarda arttı. Yeni eğitim yılında yüz yüze eğitime karar verilmesiyle üniversite öğrencilerinin yeniden ev aramaya başlaması, kiralık dairelere yapılan zamları daha da artırdı. Bazı illerde, eve ve semte göre kira artış oranları yüzde 100’ü buldu.

Pandemi nedeniyle yaklaşık iki yıldır evleri boş kalan ya da düşük fiyata kiralayan ev sahipleri, öğrencilerin okula dönüşünü fırsata çevirmeye çalışıyor. Ancak istenen ücretleri ödemeyi kabul edenlerin bile ev bulmaları garanti değil. Öyle ki birçok bölgede boş daire bulabilmek için onlarca kişinin bulunduğu listelere isim yazdırmak gerekiyor.

Peki, kiralar neden bu kadar arttı?

Soruyu yanıtlayan Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Kurucu Başkanı Hakan Akdoğan, geçen yıl kiraların artacağına yönelik işaretlerin ortaya çıktığını dile getirdi. Akdoğan, kira bedellerindeki fahiş artışların nedenlerini şöyle sıraladı: “2020’de pandeminin yoğunlaştığı dönemde kamu bankalarının başlattığı konut kredi kampanyaları, mevcut stokları ciddi şekilde eritti. Stoklar eridi ama yerine yeni üretim yapılamadı. Çünkü pandeminin etkisiyle inşaat sektörü de yavaşladı. Yavaşlamaya, inşaat maliyetlerinin de etkisi oldu. Şimdi o stokları bitirdik ama maliyetler ve pandemi kısıtlamaları yeni konut üretiminin önünde engel olarak duruyor.”

Emlak sektörünün alışkın olmadığı bir dönemden geçtiğine dikkat çeken Akdoğan, “Özellikle bazı bölgelerde, öğrencilerin de yoğun olduğu ya da şehrin en kalabalık olduğu bölgelerde sıra var. Ev kiralamak isteyenler ihtiyaçlarını söyleyip, isimlerini onlarca kişinin bulunduğu listelere yazdırıyor ve haftalarca sıra bekliyorlar” dedi.

Peki, üniversitelerin yoğunlukta olduğu, emlak sektörünün gelirine üniversite öğrencilerinin en fazla katkı sunduğu kentlerde kiralık daireler ve kira artış oranları ne durumda? DÜNYA, bu sorunun cevabını bulabilmek için Türkiye’nin önde gelen üniversite kentlerindeki emlak sektörü temsilcilerinin görüşünü aldı.

İSTANBUL’DA ARTIŞ YÜZDE 200’LERİ BULUYOR

İstanbul Emlakçılar Odası Başkanı Nizamettin Aşa, hem kentsel dönüşüm, hem yaz dolayısıyla memleketlerine gidenlerin dönmesi hem de öğrencilerin gelmesi ile İstanbul’da bir anda 150 bin hanenin ev arayışına girdiğini kaydetti. İstanbul genelinde kiraların yüzde 30 arttığını, ancak bazen semt bazlı artışların yüzde 200’leri bulduğunu aktaran Aşa, birkaç özel bölge dışında İstanbul’da 2 bin 500 TL’nin altında ev olmadığını söyledi. Avrupa Yakası’nda artışları özellikle Avcılar’da başlayan dönüşümün tetiklediğini söyleyen Nizamettin Aşa, “Aniden gelen bu hızlı talep karşılanamıyor. Örneğin öğrenci bölgesi olan Avcılar’da 4 ila 5 bin binanın kentsel dönüşümden dolayı yıkımı söz konusu. Bu yüzden kiralarda yüzde 60-70’e varan bir artış var” dedi. Diğer öğrenci bölgeleri olan Kadıköy merkez ile Bakırköy, Şişli, Beşiktaş gibi bölgelerde fiyatların benzer biçimde arttığını aktaran Aşa, “Kadıköy’de Suadiye ve Göztepe gibi bölgelerde 2 yıl önce 3 bin TL olan ev şu anda 5-6 bin TL’den aşağı değil. 3+1’ler ise 10 bin TL’nin üstünde. Beşiktaş’da halihazırda 3 bin ile 4.500 TL aralığında bir rakama eski ev bulmak mümkün. Yeni ev fiyatları 5 bin TL’den başlıyor” diye konuştu.

ANKARA’DA KİRALIK EV YOK

Türkiye’nin birçok üniversite kentindeki sıkıntının Ankara’da da yaşandığını söyleyen Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Ahmet Rifat Yetkin, “Pandeminin başında faizin düşmesiyle birlikte gayrimenkul fiyatı yükseldi. Bu yükselişle birlikte, özellikle yatırım amaçlı ev alanlar amortisman süresini kısaltmak için kira fiyatını yükselttiler” dedi. Yetkin, “Sonuçta burada yaşayacak olanlar bizim çocuklarımız. Ankara’da ortalama kira bedeli önceki döneme göre yüzde 50 civarında artarken, insanlar kiralık ev bulmakta büyük güçlük çekiyor” diye konuştu.

İZMİR’DE DAİRELER YÜZDE 50 ZAMLANDI

İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, geçen yılki depremin ardından Bornova, Bayraklı ve Karşıyaka’da halen yıkımı devam eden konutların olduğuna dikkat çekerek, bu bölgelerde kiralık konut bulmakta sıkıntı yaşandığını söyledi. Üniversitelerin yüz yüze eğitime başlamasıyla birlikte öğrencilere yönelik 1+1, 2+1 kiralık konutlarda fiyat artışları olduğunu dile getiren Güleroğlu şöyle devam etti: “Pandemi döneminde 1+1, 2+1 ve üniversite ekonomisine dayalı konutlar boş kaldı. Depremle birlikte merkezden uzaklaşmak istemeyenler buralara yoğun talepte bulundu. Fiyatlar arttı. Üniversitelerin açılması kararı ile öğrencilere hitap eden 1+1’lerin bin 100 TL olan kirası bin 700 TL’ye yükseldi. Bin 300-bin 500 TL seviyesindeki 2+1’lerin kiraları ise 2 bin 500-3 bin TL oldu. Mülk sahibi ise 2 yılın zararını karşılamaya çalışıyor”

KİRALIK DAİRE KRİZİ ANADOLU’YU DA VURDU

Bursa’da artış yüzde 75’ i geçti

Bursa Emlak Müşavirleri Odası (BEMO) Başkanı Erdal Çelebi, eylül ayı itibari ile Bursa’da özellikle Görükle bölgesindeki emlak sektöründe hareketlilik beklediklerini söyledi. Çelebi, “İnşaat maliyetleri yüzde 50 oranında arttı. Buna bağlı olarak arsa fiyatlarının da yukarı gitmesi ile konut satış fiyatlarında ortalama yüzde 60 artış oldu. Tabii ki konut satış rakamlarının yükselmesi kiralarda da artışa neden oldu. Bugün bir öğrenci için ortalama kiralık daire fiyatlarımız 1.750 TL civarında gözükmekte. Fakat talebin artması nedeniyle bu rakamların daha da yukarıya gideceğini ön görmekteyiz. Pandemi öncesi bu rakamlar bin ve 1.200 civarındaydı” diye konuştu.

Antalya’da kiralık ev bulmak zor

Turizm kenti Antalya, aynı zamanda öğrenci kenti de… Türkiye’de en fazla göç alan illerin başında yer alan Antalya’da kiralık konut fiyatları da sürekli artıyor. Antalya’nın her bölgesinde kiralık konut fiyatları normal koşullarda yüzde 40 arttı. Ancak, üniversitelerin açılması ve yüz yüze eğitimin başlamasıyla öğrenci yoğunluğunun bulunduğu semtlerde artış yüzde 100’ü buldu.Antalya Emlakçılar Odası Başkan Yardımcısı Muzaffer Vurgun, kiralık daire kalmadığını söyledi. Vurgun, şunları kaydetti: “Antalya turizm kenti olduğu için sürekli göç alıyor. Bunun yanında konut maliyetleri de artıyor. Kiralık daire fiyatları da buna paralel artıyor. Geçen yıl 1000 liraya kiraya verilen daire fiyatı 2 bin-2 bin 500’e veriliyor.”

Eskişehir’de ev kiraları yüzde 40 arttı

Eskişehir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Gazi Çelik, üniversitelerin yüz yüze eğitime başlayacağını duyurmasının ardından, kentteki kiralık ev fiyatlarında yüzde 40’a yakın arttığını söyledi. Üç üniversiteye ve yaklaşık 70 bin öğrenciye ev sahipliği yapan Eskişehir’de talebin fazla, konutun ise az olması nedeniyle fiyatlarda artış yaşandığına dikkat çeken Çelik, “Pandemi nedeniyle geçen yıl evlerin büyük kısmı boş kaldı. Kışın evlerin boş kalması ev sahipleri açısından bazı giderlerin oluşmasına neden oldu. Üniversitelerin yüz yüze eğitim kararıyla birlikte kiralık ev talebinde de bir artışı yaşandı. Bu da kiralık konut fiyatlarına yansıdı. Pandemiden önce 500 ila 600 liraya verilen konutlar bu yıl 1.000 ila 1.500 liraya yükseldi. Ayrıca düğün sezonu olması ve sığınmacılar nedeniyle Eskişehir’de neredeyse boş ev kalmadı” ifadelerini kullandı.

Kayseri’de kiralar 1.000 ile 3.500 lira arasında

Dört üniversiteye ev sahipliği yapan Kayseri’de ise hem yeterli sayıda kiralık daire yok hem de mevcut dairelerin fiyatları öğrencilerin bütçesini aşan boyutlara ulaşıyor. Bu yıl ev kiralarına yüzde 15-25 arasında zam yapılan Kayseri’de döviz cinsinden yıllık kira ücretleri de öğrencileri hayli zorluyor.Kentte hem öğretim dönemi başlangıcı hem de devlet memurlarının tayin dönemi olması nedeniyle kiralık daire bulunmasında sıkıntı yaşandığını söyleyen Kayseri Emlakçılar Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Selim Atasoy, “Öğrencilerin özellikle tercih ettiği Talas bölgesinde kiralar bin TL ile 3 bin 500 TL arasında değişiyor. Maalesef gelen talebi karşılayamıyoruz” dedi.

Kocaeli’de kira bedelleri öğrenci bütçesini aştı

Yüz yüze eğitime başlama kararı ile birlikte Kocaeli’deki kiralık ev piyasası da hareketlendi. Üç üniversiteye ev sahipliği yapan kentte, öğrencilerin yoğun talebiyle birlikte kiralık ev sıkıntısı baş gösterdi. Kocaeli Üniversitesi’nin bulunduğu İzmit’te kiralık evlerin yok denecek kadar az olduğunu söyleyen Kocaeli Emlakçılar Odası Başkanı Alpay Hacıoğlu, sıkıntının kentsel dönüşümün başladığı mahallelerde yaşayanların, dönüşüm süresince bölgedeki kiralık evlerde barınmasından kaynaklandığını söyledi. Kiralık ev bulmak isteyen öğrencilerin bazı emlakçılarda sıraya girdiğine değinen Hacıoğlu, “Pandeminin etkisiyle, öğrenciler kalabalık ortamdan uzak durmak istediği için yurt yerine kiralık daireleri tercih ediyor. Bu yüzden kiralık ev bulma konusunda sıkıntı yaşanıyor” diye konuştu.

Denizli’deki artış yüzde 30

Denizli Emlakçılar Odası Başkanı Hakan Arslan, kentte satılık ve kiralık konut fiyatlarında yüzde 30’a yakın artış yaşandığını söyledi. Pamukkale Üniversitesi’nde 60 bine yakın öğrencinin eğitim gördüğünü belirten Arslan, bu yıl Denizli’de kiralık konut bulmanın çok zorlaştığını ifade eti. Arslan şunları söyledi: “Tayin dönemi, üniversitenin yüz yüze eğitime başlayacak olması gibi nedenlerle kiralık konuta talep arttı. 2+1 bir dairenin kirası 1.000-1.500 lira arsında değişiyor. 2 bin 500-3 bin liraya kadar kiralanan daireler var. Üniversite kampüsünün bulunduğu Kınıklı bölgesinde 1+1 apartların kiraları 1.500 liraya kadar çıkıyor. Arzın talebi karşılayamaması fiyatları yükseltti.”

Diyarbakır’da kiralık ev yok

Diyarbakır Emlak Komisyoncuları ve Müşavirleri Derneği Başkanı Mustafa Koç, “Üniversiteler açılıyor, öğrenciler gelecek. Öğretmenlerin de tayinleri çıktı. Ancak kentte kiralık daire bulmak mümkün değil. Olanların da fiyatları çok yüksek. Kayapınar tarafında kiralık daireler 2 bin 500 liradan başlıyor ve 4 binlere kadar çıkıyor” dedi. Yüzde 15 olması gereken kira zamlarının kentte yüzde 100’ü bulduğunu dile getiren Koç, şöyle devam etti: “Emlakçılar olarak iki aydır kiralık ev bulamıyoruz. Diyarbakır’da kiralar asgari ücretin üzerinde. İşin sonu güzel görünmüyor. 4-5 yıldır Diyarbakır’da konut yapılmıyor. İmar çalışması yok. Arsa sahipleri yüzde 50’nin altında arsa vermiyor. Acil imar çalışmaları yapılmalı. Sorun ciddi ve büyük. Öğrenciler barınma ihtiyaçlarını karşılayamazlarsa geri dönebilirler.”

Gaziantep’te 1+1 daireler 1500 TL

Gaziantep’te kiralık daire stokunda ciddi sıkıntılar olduğunu dile getiren Gaziantep Tüm Emlakçılar Odası Başkanı Mehmet Aytaç, “Daire fiyatları yüksek olunca insanlar kiraya vermeyi düşünmüyor. Bu yüzden stokta kiralık daire yok. Şu an öğrencilerin yaşayabileceği bölgelerde 1+1’lerde kira bin ile bin 500 lira arasında değişiyor. 2+1’ler bin 500 ile 2 bin lira arasında. Pandemi öncesine göre kiralarda yüzde 30-40 oranında bir artış oldu” dedi.

Konya’da kiralar artmaya devam edecek

Konya’da üniversitelerin açılması ile karaların artmaya devam edeceğini belirten Konya Emlakçılar Odası Başkanı Sedat Altınay, bu yıl yüzde 30’a varan artış yaşandığını dile getirdi. Altınay, “Kiraların artması, arz talep dengesine bağlıdır. Çok fazla kiralık ev arayan var. Ev ihtiyacı arttı. Tabii ki konut üretimi de son 3 yıldır eskisi hızında değil. İnsanlar ev bulamıyor. Buna binaen kiralık ev fiyatları da ciddi oranda artıyor. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte de öğrenciler ev arayışına gireceği için konutlarda sıkıntı yaşanacak. Konya›da her semtte kiralar arttı” dedi.

Kütahya’da da kiralar yükselişe geçti

Üniversitelerin yüz yüze eğitime geçmesine kısa bir zaman kala Kütahya’da artan kiralık daire talebinin fiyatlara da yansıdığını belirten Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) İl Başkanı Rıza Kenan Uzman, arzın talebi karşılamadığını ifade etti. Öğrencilerin evlerine dönmesiyle yüzde 95’i, boş kalan 1+1 dairelerin haricinde ciddi bir sıkıntı yaşandığına vurgu yapan Uzman, “Tayinlerin çıkması, düğünlerin yapılmaya başlamasıyla herkes ev arayışına girdi. Okulların açılacağı haberinin gelmesiyle dönüşler de başladı. Kiralık ev ve boş daireler var, ancak 50 yıllık binalar olduğu için çoğu vatandaşımız daha yeni ve lüks daireleri tercih ediyor” diye konuştu. Uzman, 1+1 daire fiyatlarının 2 sene öncesine göre aynı seviyelerde seyretmesine karşın 2+1,3+1 ve 4+1 dairelerde fiyat artışının yüzde 15’leri bulduğunu kaydetti.

Trabzon’daki artışlar yüzde 50’ yi buluyor

Salgın nedeniyle geçen yıl birçok daire boş kalırken, bu yıl üniversitelerin açılacak olmasıyla ibre tersine döndü. Trabzon Emlakçılar ve İnşaatçılar Odası Başkanı Ayhan Taflan, kiralık daire fiyatlarının yüzde 30 ila 50 arasında arttığını söyledi. Öğrencilerin geri dönmesi, tayinle gelenler ve evlenenlerin oluşturduğu talep karşısında dairelerin ederlerinin üstüne fiyatlarla kiraya çıkartıldığını bildiren Taflan, özellikle öğrencilerden kişi başı kira talep edilmesine tepki gösterdi.

Balıkesir’de öğrenciler evlere yöneldi

Balıkesir Emlakçılar Derneği eski Başkanı İlhan Ay, kentte öğrenciler evlere yöneldiği için kiraların bu yıl yüzde 50 arttığını söyledi. Ay, “Pandemi nedeniyle, öğrenciler yurtlar yerine evlere yöneldiler. Yurtların kapasitesi de yetersiz olduğu için kiralar bu kadar arttı” dedi. “Özellikle de üniversitelerin açılacağı kesinleşince, öğrenciler ev kiralamaya başladı. Özellikle 1+1’lere çok talep var” diyen Ay, öğrencilerin tek başlarına ya da en çok iki kişi kalmak istediklerinin altını çizdi. Buna karşılık, Balıkesir’de kiralık ev kapasitesinin de düşük kaldığını vurgulayan Ay, “Kiralar eşyasız 1+1’ler ortamına 800-1.000 lira arasında değişiyor. Eşyalılar, 1.200-1.500 arasında” diye açıkladı..

Change.org’da imza kampanyası başlatıldı

Kira zammı krizi o kadar büyüdü ki, bireylerin kendi imza kampanyalarını başlatmasına imkan sağlayan ve toplumsal fayda için kullanan bir platform olan Change.org’da “Kiralara Üst Sınır Getirilsin!” başlığı ile bir imza kampanyası başlatıldı. Kampanyada kiralık konut fiyatlarının son bir yılda hızla yükseldiğini, artan fiyatlar nedeniyle insanların güvenli ve sağlıklı konutlarda yaşamayı geri plana attığını söyleyen Kira Hareketi, yasal düzenlemeyle üst limitlerin belirlenmesini talep ediyor. İmza kampanyası sürüyor.

Haber

İnşaat maliyet bedelleri belli oldu


Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’de yayımlandı.

Tebliğle emlak vergisine esas olmak üzere gelecek yıl uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri belirlendi.

Buna göre, mesken binaları açısından lüks inşaatlar için metrekare normal inşaat maliyet bedellerinin asgari ve azami sınırları 1958,27 lira ile 4 bin 292,45 lira, birinci sınıf inşaatlar için 826,42 lira ile 2 bin 870,50 lira, ikinci sınıf inşaatlar için 582,18 lira ile 1944,81 lira, üçüncü sınıf inşaatlar için 196,65 lira ile 1324,57 lira, basit inşaatlar için 93,57 lira ile 597,37 lira arasında tespit edildi.

Tebliğ ile kullanım amacı farklı olan diğer binaların metrekare normal inşaat maliyet bedelleri de yeniden düzenlendi.

Haber

Çeyrek trilyon liralık yapılandırma


Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Haziran 2021 verilerine göre bankaların kendi inisiyatifi ile yapılandırdıkları kredi toplamı 245,8 milyar liraya ulaştı. Bir önceki çeyrekte 216,6 milyar liralık kredi yapılandırıldığı açıklanmıştı.

Böylece bir çeyrekte 29,2 milyar liralık borç daha yapılandırılmış oldu. Öte yandan TBB Temmuz verileri 3 şirketle 3,5 milyar liralık anlaşma imzalandığına işaret etti. Bu sayede finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamında yapılandırılan miktar da 70,1 milyar lira oldu. Büyük Ölçekli Uygulama kapsamında 217 firma ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanırken, 49 firma ile en fazla yapılandırma yapan sektör imalat oldu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre Haziran 2021 itibariyle bankaların kendi inisiyatifleriyle yapılandırdıkları kredi miktarı 245.8 milyar liraya ulaştı. TBB Mart 2021 itibariyle bankaların kendi inisiyatifiyle 216.6 milyar liralık borç yapılandırdıklarını açıklamıştı. Böylece bir çeyrekte 29.2 milyar liralık borç daha yapılandırılmış oldu. Bankaların kendi inisiyatiflerinin yanı sıra finansal yeniden yapılandırma anlaşması kapsamında da şirketlere olanak sağlanıyor. TBB verilerine göre Temmuz 2021’de finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamında 3 şirketle 3.5 milyar liralık anlaşma imzalandı. Böylece finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamındaki yapılandırılan miktar da 70.1 milyar lira oldu.

TBB, Ekim 2019- Temmuz 2021 dönemi içinde, FYYÇA Büyük Ölçekli Uygulama kapsamına 393 adet firmanın alındığını belirterek kapsama alınan firmalardan 217 firma ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS) bağıtlandığını açıkladı. Büyük ölçekli finansal yeniden yapılandırma anlaşması bağıtlanan firmalardan; 4 tanesi tarım, 5 tanesi madencilik, 49 tanesi imalat sanayi, 4 tanesi enerji, 32 tanesi inşaat, 23 tanesi ticaret, 22 tanesi turizm, 23 tanesi taşımacılık, 3 tanesi emlak komisyon, 4 tanesi eğitim, 6 tanesi sağlık, 1 tanesi diğer hizmetler sektöründe, 41 tanesi diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.

Temmuzda 3 firma ile 3.5 milyar liralık imza

Temmuzda ise İstanbullu 3 firma ile 3.5 milyar liralık borç yapılandırması gerçekleştirildi. Bu firmaların bir tanesi 150 milyon liralık borcunu yapılandıran inşaat, 2 tanesi ise 3.3 milyar liralık borcunu yapılandıran taşımacılık, depolama ve haberleşme sektöründe faaliyet gösteriyor.

Ekim 2019-Temmuz 2021 dönemi içinde ise 749 milyon TL’si tarım, 247 milyon TL’si madencilik, 11 milyar 347 milyon TL’si imalat sanayi, 10 milyar 336 milyon TL’si enerji, 12 milyar 112 milyon TL’si inşaat, 2 milyar 84 milyon TL’si ticaret, 10 milyar 672 milyon TL’si turizm ve 5 milyar 987 milyon TL’si taşımacılık, depolama ve haberleşme, 1 milyar 265 milyon TL’si emlak komisyon, 387 milyon TL’si eğitim, 409 milyon TL’si sağlık, 12 milyon TL’si diğer hizmetler, 14 milyar 171 milyon TL’si diğer sektörlere ait olmak üzere yeniden yapılandırılan toplam borç tutarı 69 milyar 777 milyon TL oldu.

Küçük ölçekli uygulamada ise 30 firma ile 354 milyon liralık borç yeniden yapılandırıldı. FYYS bağıtlanan firmalardan 1 tanesi madencilik, 6 tanesi imalat sanayi, 1 tanesi enerji, 7 tanesi inşaat, 8 tanesi ticaret, 2 tanesi turizm, 1 tanesi sağlık ve sosyal hizmetler, 4 tanesi diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.

Haber

Yeni Fikirtepe’de yeşil alan yüzde 70 artırıldı


Leyla İLHAN

Fikirtepe’de yarım kalan projelerin tamamlanması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Emlak Konut eliyle başlattığı Yeni Fikirtepe projesinde çalışmalar sürerken, bölgede yeşil alan oranları da yüzde 70 artırıldı. İstanbul’un pilot kentsel dönüşüm bölgesi olan Yeni Fikirtepe Projesi’nde kesintisiz yeşil koridorlar, kesişim noktalarında ise geniş park ve sosyal donatılar yer alacak. Bu kapsamda projenin bir önceki planında 101 bin 693 metrekare park alanı yer alırken, bu oran yapılaşma alanı değiştirilmeden yeni planda 173 bin 620 metrekareye çıkarıldı.

Konutlar hak sahiplerine 4 yılda teslim edilecek

Yeni Fikirtepe Projesi ile bölgede yarım kalan inşaatlar hızla yükselirken, 2018 yılında finansal zorluk yaşayan firmalardan devralınan projelerden ilkinde teslim aşamasına gelindi. Binler

ce ailenin çözümü için yıllardır beklediği Fikirtepe’de çalışmalar aralıksız devam ederken, 60 bin kişiyi doğrudan ilgilendiren Yeni Fikirtepe Projesi’nde konutlar, hak sahiplerine dört yıl içerisinde etaplar halinde teslim edilecek. 1.5 milyon metrekare inşaat

alanını kapsayan ve 8 milyar lira değerindeki Yeni Fikirtepe projesi için imar planları bu yılın başında belli olurken, Emlak Konut GYO hazırlık ve ihale sürecini yürütüyor. Bölgede ihalesi tamamlanan ve ruhsatı alınan alanlarda ise inşaat çalışmaları başladı.

Fikirtepe’de tahliye için son 1 ay

Bölgedeki riskli yapıların tahliyesi en geç 01.10.2021 tarihine kadar gerçekleşecek ve evlerini tahliye eden vatandaşlar yeni evini alana kadar her ay kira yardımı alacak. İstanbul’da dönüşüm projeleri için belirlenen aylık kira yardımı, 1.150 lira iken bu Fikirtepe bölgesi için 1.500 lira olarak belirlendi. İkamet eden vatandaşlar Bakanlığın belirlediği aylık kira bedelinin 5 katı kadar (7 bin 500 lira), kiracılar ise 2 katına kadar (3 bin lira) kira yardımı alabilecek. Hak sahiplerinin kira yardımını peşin alması için ikamet etme şartı aranacak ve sonraki kira bedeli takip eden aylarda yapılacak.

Haber

Çeyrek milyarlık yapılandırma


Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Haziran 2021 verilerine göre bankaların kendi inisiyatifi ile yapılandırdıkları kredi toplamı 245,8 milyar liraya ulaştı. Bir önceki çeyrekte 216,6 milyar liralık kredi yapılandırıldığı açıklanmıştı.

Böylece bir çeyrekte 29,2 milyar liralık borç daha yapılandırılmış oldu. Öte yandan TBB Temmuz verileri 3 şirketle 3,5 milyar liralık anlaşma imzalandığına işaret etti. Bu sayede finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamında yapılandırılan miktar da 70,1 milyar lira oldu. Büyük Ölçekli Uygulama kapsamında 217 firma ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi imzalanırken, 49 firma ile en fazla yapılandırma yapan sektör imalat oldu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) verilerine göre Haziran 2021 itibariyle bankaların kendi inisiyatifleriyle yapılandırdıkları kredi miktarı 245.8 milyar liraya ulaştı. TBB Mart 2021 itibariyle bankaların kendi inisiyatifiyle 216.6 milyar liralık borç yapılandırdıklarını açıklamıştı. Böylece bir çeyrekte 29.2 milyar liralık borç daha yapılandırılmış oldu. Bankaların kendi inisiyatiflerinin yanı sıra finansal yeniden yapılandırma anlaşması kapsamında da şirketlere olanak sağlanıyor. TBB verilerine göre Temmuz 2021’de finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamında 3 şirketle 3.5 milyar liralık anlaşma imzalandı. Böylece finansal yeniden yapılandırma çerçeve anlaşması kapsamındaki yapılandırılan miktar da 70.1 milyar lira oldu.

TBB, Ekim 2019- Temmuz 2021 dönemi içinde, FYYÇA Büyük Ölçekli Uygulama kapsamına 393 adet firmanın alındığını belirterek kapsama alınan firmalardan 217 firma ile Finansal Yeniden Yapılandırma Sözleşmesi (FYYS) bağıtlandığını açıkladı. Büyük ölçekli finansal yeniden yapılandırma anlaşması bağıtlanan firmalardan; 4 tanesi tarım, 5 tanesi madencilik, 49 tanesi imalat sanayi, 4 tanesi enerji, 32 tanesi inşaat, 23 tanesi ticaret, 22 tanesi turizm, 23 tanesi taşımacılık, 3 tanesi emlak komisyon, 4 tanesi eğitim, 6 tanesi sağlık, 1 tanesi diğer hizmetler sektöründe, 41 tanesi diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.

Temmuzda 3 firma ile 3.5 milyar liralık imza

Temmuzda ise İstanbullu 3 firma ile 3.5 milyar liralık borç yapılandırması gerçekleştirildi. Bu firmaların bir tanesi 150 milyon liralık borcunu yapılandıran inşaat, 2 tanesi ise 3.3 milyar liralık borcunu yapılandıran taşımacılık, depolama ve haberleşme sektöründe faaliyet gösteriyor.

Ekim 2019-Temmuz 2021 dönemi içinde ise 749 milyon TL’si tarım, 247 milyon TL’si madencilik, 11 milyar 347 milyon TL’si imalat sanayi, 10 milyar 336 milyon TL’si enerji, 12 milyar 112 milyon TL’si inşaat, 2 milyar 84 milyon TL’si ticaret, 10 milyar 672 milyon TL’si turizm ve 5 milyar 987 milyon TL’si taşımacılık, depolama ve haberleşme, 1 milyar 265 milyon TL’si emlak komisyon, 387 milyon TL’si eğitim, 409 milyon TL’si sağlık, 12 milyon TL’si diğer hizmetler, 14 milyar 171 milyon TL’si diğer sektörlere ait olmak üzere yeniden yapılandırılan toplam borç tutarı 69 milyar 777 milyon TL oldu.

Küçük ölçekli uygulamada ise 30 firma ile 354 milyon liralık borç yeniden yapılandırıldı. FYYS bağıtlanan firmalardan 1 tanesi madencilik, 6 tanesi imalat sanayi, 1 tanesi enerji, 7 tanesi inşaat, 8 tanesi ticaret, 2 tanesi turizm, 1 tanesi sağlık ve sosyal hizmetler, 4 tanesi diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor.