Haber

Yaptırımlardan sonra İran otomotiv sektörü “koma”da

ABD’nin uyguladığı yaptırımlar, büyük otomotiv şirketlerinin ambargolara uyarak ülkeden çekilmesi, İran’da otomobil ithalatının yasaklanması ve doların yükselmesi İran otomotiv sektörünün krizle karşı karşıya kalmasına neden oldu.

Tahran’ın en merkezi caddelerinden Veli Asrın üzerinde kapanan galeriler dikkati çekiyor. Başkentte faaliyet gösteren diğer oto galerilerinin önünde de hareketsizlik ve durgunluk göze çarpıyor. Sıfır ve ikinci el araba satan pazarlar da son yılların en hareketsiz günlerini yaşıyor. Fiyatların yükselmesi ve halkın alım gücünün de düşmesi nedeniyle alım-satım eskisi kadar gerçekleşmiyor.

Otomotiv devleri İran’dan çekildi

İran’ın önde gelen ekonomi gazetelerinden İktisat Dünyası’nın haberine göre ABD yaptırımlarına uyan Hyundai, Renault, Peugeot, Citroen, Mazda, Lifan, Great Wall, MG, Brilliance, BYD ve Volvo’nun da aralarında olduğu birçok otomotiv şirketi, İran’daki yatırımlarını durdurarak ülkeden çekildi. Diğer yandan İran hükümeti de otomotiv başta olmak üzere birçok ürüne ithalat yasağı getirdi.

İran Khodro Genel Müdürü Haşim Yekezare’nin yanı sıra Saipa’nın da üst düzey yöneticileri ve Meclis Maden ve Sanayi Komisyonu üyeleri Feridun Ahmedi ile Muhammed Azizi geçen haftalarda otomobil satışlarında yolsuzluk ve usulsüzlük yaptıkları gerekçesiyle tutuklandı. Milletvekilleri Ahmedi ve Azizi daha sonra kefaletle serbest bırakıldı.

Bu gelişmeler sektörün içinde bulunduğu krizi daha da derinleştirdi.

Otomotiv üretimi geçen yıla göre yüzde 81 düştü

İran takvimine göre yıl başından bu yana 4 ay içinde ülkede 9 bin 85 araç üretildi. Bu, geçen yıla göre yüzde 81 düşüş anlamına geliyor.

ABD’nin sektöre getirdiği yaptırımların yanı sıra İran’ın uyguladığı ithalat yasaklarının da bu krizde önemli rol oynadığı belirtiliyor.

“İran’ın otomotiv sektörü koma halindedir”

Ülkenin içinde bulunduğu şartları “koma” olarak nitelendiren İran’ın önde gelen otomotivcilerinden Hüsrevani Otomotiv Genel Müdürü Ali Hüsrevani, sektörde yaşanan gelişmeleri AA muhabirine değerlendirdi.

Devlete bağlı otomotiv şirketlerinden sonra özel sektörde en fazla araç satma rekoruna sahip Hüsrevani, ABD yaptırımlarından sonra birçok pazar gibi İran’daki otomotiv sektörünün de büyük bir krize girdiğini belirterek, “İran’ın otomotiv sektörü koma halindedir. Ne satacak ürün var ne de alıcı. Piyasadaki araçlar kalitesiz ve pahalı.” dedi.

Yaklaşık 2 yıldır İran’a araç ithalatı yapılmadığını ve tüm ürünler gibi araba fiyatının da arz ve talebe göre şekillendiğini aktaran Hüsrevani, arz olmayınca fiyatların yukarı tırmandığını ifade etti.

Hüsrevani, “Ülke yaptırıma maruz kaldı, riyal düştü, dolar yükseldi ve ithalat yasakları getirildi. Bütün bunlar sermaye sahiplerinin ellerindeki parayla araç piyasasına hücum etmesine neden oldu. Araç fiyatlarının yüksek olması pazar endeksini ve enflasyonu da çok etkiliyor. Çünkü arabanın pahalı olması psikolojik bir yük oluşturuyor.” diye konuştu.

“İranlılar malını mülkünü satıp Türkiye’den ev alıyor ya da Kanada’ya göç ediyor”

Devlet şirketlerini sosyal medyanın gücünü “kendi çıkarları doğrultusunda kullanmakla” suçlayan Hüsrevani, bu kurumlardaki kişilerin otomobil satan birçok siteye bilgi verdiğini ve piyasadaki fiyatları yukarı çıkararak ucuz satanları tehdit ettiklerini ileri sürdü.

İran’da otomobil fiyatlarının kontrolden çıktığını kaydeden Hüsrevani, “İran’da konut ve araba o kadar pahalılandı ki halk, bunları satarak ülke dışında çok iyi bir yaşam sürdürebileceğini fark ediyor. O nedenle İranlılar, malını mülkünü satıp Türkiye’den ev satın alıyor ya da Kanada gibi ülkelere göç ediyor.” ifadelerini kullandı.

“Rekabet ortamının olmaması kaliteli otomobil üretilmesini imkansız hale getirdi”

Hüsrevani, yaptırımların geri gelmesinden sonra ülkede üretim diye bir şeyin olmadığını anladıklarını ve İran’da ucuz ve kalitesiz olarak bilinen Pride model otomobili bile yapamadıkları gerçeğinin ortaya çıktığını savundu.

“Devlet, devrimin başından itibaren yersiz himayelerle ve otomotivi kendine bağlayarak bu sektörün bağımsızlaşmasını önledi.” görüşünü dile getiren Hüsrevani, şöyle devam etti:

“Rekabet ortamının olmaması kaliteli otomobil üretilmesini imkansız hale getirdi. Bu koşullarda ithalat yasağı da kaldırılırsa, kaliteli üretim olmadığı için yerli otomotiv sektörü iflas edecektir. Bunları dile getirdiğimizde, üretim ve işçi karşıtı damgası yapıştırıyorlar. Bugünkü şartlarda işçinin daha iyi bir yaşam standardı ve geliri mi var?”

Otomotiv ithalatının yaptırımla alakası olmadığını ve geçmiş yaptırımlarda çok rahat bir şekilde otomotiv ithalatı yaptıklarını kaydeden Hüsrevani, İranlı iş adamlarının, yaptırım şartlarında iş yapmayı öğrendiklerine dikkati çekti.

“Bizim sorunumuz dahilidir, harici değil”

İranlı iş adamı, “Bizim içinde bulunduğumuz problem kendi kendimize uyguladığımız yaptırımdır. Bizim sorunumuz dahilidir, harici değil. İş adamlarının sermayesi İran dışında. Ülkeye mal getiremedikleri taktirde sermayelerini nasıl buraya çeksinler? Sermayeyi geri getirmenin bir yolu da muhtelif cazibe imkanları oluşturmaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

İran’da otomobil pazarını canlandırmanın tek yolunun ithalatı serbest hale getirmek olduğunu ifade eden Hüsrevani, şartlar bu şekilde devam ederse otomotiv sektöründe daha fazla işsizlik sorunuyla karşı karşıya kalacakları uyarısında bulunarak, sözlerini şöyle noktaladı:

“Sadece ben, 300 kişi için istihdam alanı oluşturdum. Eğer iş yapamazsam bu sayı günden güne azalacaktır. Devletin ithalatı serbest bırakması en doğru olandır. Tarifeleri düşürmeli ve ikinci el araçların da yurda girişine izin vermelidir.”

Haber

İstihdam paketi komisyondan geçti: Hangi borçlar yapılandırılacak?

Teklifle, işsizlik ödeneğinden yararlandırılanların, işten ayrılmalarını takip eden 90 gün içinde işe girmeleri ve 12 ay süreyle kesintisiz hizmet akdine tabi olarak çalışmaları halinde, işsizlik ödeneğinden yararlandıkları süre için hesaplanacak uzun vadeli sigorta primleri, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak.

Cumhurbaşkanı, kadın, genç ve mesleki yeterlilik belgesi sahiplerini istihdam etmesi halinde işverene sağlanan prim desteği bir önceki yıl ortalamasına ilave istihdam edilen kişiler için 12 ay, bu kişinin kadın, genç veya engelli olması durumunda 18 ay süreyle, işverene sağlanan prim teşviki ve ilave istihdam sağlayan işverene Gelir Vergisi stopaj teşviki ile Damga Vergisi desteği uygulamasının süresini 31 Aralık 2023’e kadar uzatmaya yetkili olacak.

Esnaf Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihi, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının olumsuz etkileri nedeniyle 1 Ocak 2021’den 31 Aralık 2023 tarihine ertelenecek.

Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneği uygulamasının süresini 30 Haziran 2021’e kadar uzatma yetkisine sahip olacak.

Cumhurbaşkanı, kısa çalışma ödeneğinden yararlanan sigortalıların normal çalışma sürelerine dönmeleri durumunda işverene ödenen ve İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanan prim desteği süresini de 30 Haziran 2021’e kadar uzatabilecek.

Nakdi ücret desteği

Kanun teklifiyle İşsizlik Sigortası Kanunu’na geçici madde ekleniyor.

İşsizlerin yeniden istihdamı ile SGK’ye bildirilmeksizin çalışan kişilerin de istihdam edilebilmesi için iş veya hizmet sözleşmesi 1 Ocak 2019-17 Nisan 2020 döneminde sona erenlerle, SGK’ye bildirilmeksizin çalışanların en son çalıştıkları iş yerlerine başvurmaları ve bu işverenlerce fiilen çalıştırılmaları halinde, işverenlere her ay Kuruma ödeyecekleri tüm primlerden mahsup edilmek üzere günlük 44,15 lira destek verilecek.

Başvuruda bulunanlardan işverence işe alınıp ücretsiz izne ayrılanlar için günlük 39,24 lira, bu kapsamda olup başvurusunun kabul edilmediğini bildirenler için ise söz konusu şartlar dahilinde hane başına günlük 34,34 lira destek sağlanacak.

Hizmetleri SGK’ye bildirilmeksizin çalıştırıldığı işverence kabul edilenler, bu şekilde çalıştırıldıkları döneme ilişkin olarak ücret ve ücrete bağlı hakları hariç olmak üzere, diğer haklarından feragat etmiş sayılacak ve bu şekilde çalıştırıldıkları dönemde ilgili mevzuat uyarınca daha önce yararlanmış oldukları sosyal yardım ve diğer haklar borç çıkarılmayacak.

Bu madde uyarınca başvuruda bulunanlardan hizmetlerini SGK’ye bildirmeksizin istihdam ettiğini kabul eden işverenlere, ilgililerin işveren yanında hizmetleri bildirilmeksizin çalıştırıldığı dönemler için Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca idari para cezası uygulanmayacak, işsizlik sigortası primi de dahil olmak üzere sigorta primi tahakkuk ettirilmeyecek, ilgili mevzuatta yer alan ortalama ve toplam sigortalı sayısı hesabında dikkate alınmayacak.

İşsizlik Sigortası Kanunu’na eklenen başka bir geçici maddeye göre de işverene, Ocak 2019-Nisan 2020 döneminde en az sigortalı bildirimi yapılan ay veya dönemdeki sigortalı sayısına ilave olarak istihdam edeceği her bir sigortalı için her ay SGK’ye ödeyeceği tüm primlerden mahsup edilmek üzere nakdi ücret desteği sağlanacak.

Bu kapsamda, İşsizlik Sigortası Fonu’ndan karşılanacak destek tutarının, işe alındığı tarihten itibaren fiilen çalıştırılacak sigortalılar için günlük 44,15 lira, ilave işe alınacaklardan işveren tarafından ücretsiz izne ayrılacaklara ise günlük 39,24 lira olması öngörülüyor.

Cumhurbaşkanı, söz konusu destek ve nakdi destek tutarlarını, maddelerin yürürlük tarihinden sonra tespit edilecek asgari ücret artış oranında artırmaya yetkili olacak.

Evlerde ürettikleri malları internet üzerinden satanların faaliyetlerine muafiyet

Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan düzenlemeyle, ayrı bir iş yeri açmaksızın ve sanayi tipi veya seri üretim yapabilen makine, alet kullanmaksızın oturdukları evlerde imal ettikleri malları internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden satanların bu faaliyetleri muaflık kapsamına alınacak. Bu muafiyetten faydalanılabilmesi için vergiden muaf esnaf belgesi alınması, Türkiye’de kurulu bankalarda bir ticari hesap açılması, tüm hasılatın münhasıran bu hesap aracılığıyla tahsil edilmesi ve hasılat tutarının belirlenen tutarı aşmaması gerekecek.

Bankalar, açılan ticari hesaplara aktarılan tutarlar üzerinden, aktarım tarihi itibarıyla yüzde 4 (bir ve üzeri işçi çalıştırıldığı durumda yüzde 2) Gelir Vergisi tevkifatı yapacak, kanun çerçevesinde bunları beyan edip ödemekle yükümlü olacak.

Ticari, zirai veya mesleki kazancı dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi’ne tabi olanlar ile maddede sayılan faaliyetleri gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine bağlılık arz edecek şekilde yapanlar bu muafiyetten faydalanamayacak.

Cumhurbaşkanına, maddede belirtilen oranları ve tutarı, yarısına kadar indirme ve iki katına kadar artırma yetkisi veren düzenleme, 1 Ocak 2021 itibarıyla yürürlüğe girecek.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’ne göre, tam mükellef gerçek kişilerin, Gümrük Kanunu kapsamında dolaylı temsilci olarak yetkili kılınan Posta İdaresi ya da hızlı kargo taşımacılığı yapan şirketlerce düzenlenen elektronik ticaret gümrük beyannamesiyle gerçekleştirdikleri mal ihracatı kapsamında elde ettikleri kazancın yüzde 50’sine beyannamede bildirilen gelirlerden indirim uygulanacak.

Bu indirimden yararlanılabilmesi için bu kapsamda sayılan, ihracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 400 bin liraya kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması, yıllık 800 bin liraya kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama bir tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması, yıllık 1 milyon 600 bin liraya kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama iki tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması, ihracattan kaynaklanan hasılatları toplamı yıllık 2 milyon 400 bin liraya kadar olanların, ilgili yılda kendilerinin sigortalı olması ve en az ortalama üç tam zamanlı ya da eş değer kısmi zamanlı işçi çalıştırması şart olacak.

Cumhurbaşkanı bu maddede yer alan oran, tutar ve sayıları yarısına kadar indirebilecek ve iki katına kadar artırabilecek.

Cumhurbaşkanı, tam mükellef sermaye şirketinin paylarının Borsa İstanbul’da işlem görüp görmemesine, işlem gören paylarının toplam payları içindeki oranına, geri alınan payların Borsa İstanbul’da işlem gören paylarından olup olmamasına, tam mükellef kurumlardan geri alınıp alınmamasına, tam mükellef sermaye şirketinin yıllık satış hasılatı ve diğer gelirlerinin toplam tutarına göre, ayrı ayrı ya da birlikte bu oranı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkili olacak.

Teklifle banka ve aracı kurumlar vasıtasıyla gerçekleştirilen kaldıraçlı alım satım (foreks) işlemlerinden elde edilen gelirlerin kaynakta kesinti suretiyle vergilendirilmesi amaçlanıyor. Maddenin uygulama süresi 31 Aralık 2025’e kadar uzatılıyor ve bu süreyi 5 yıla kadar uzatma konusunda Cumhurbaşkanına yetki veriliyor.

Lisans sahibi olan veya lisans sahibince yetkilendirilen kişi tarafından organize edilen yarışmalara katılan atların jokeyleri, jokey yamakları ve antrenörlerine ücret olarak yapılan ödemeler üzerinden yüzde 20 gelir vergisi kesintisi yapılmasını düzenleyen hüküm, 31 Aralık 2025’e kadar uzatılıyor.

Kısmi zamanlı çalışma teşvik edilecek

Tam süreli çalışıyorken 31 Aralık 2020’ye kadar kısmi süreli olarak çalışmaya başlayan hizmet erbabının ücretleri, kısmi süreli çalışmaya geçmesi nedeniyle çalışmadığı gün sayısı kadar kısmi süreli yeni bir çalışan istihdam edilmesi ve bu çalışanın en az 6 ay süreyle çalışmaya devam etmesi şartıyla gelir vergisinden istisna olacak. Bu istisnayı uygulamak suretiyle alınmayacak vergi tutarı, bu kapsamdaki her bir çalışan için aylık brüt asgari ücretin yüzde 10’unu aşamayacak. Bu istisna, 12 ayı geçmemek üzere, kısmi süreli olarak yeni istihdam edilen çalışanın çalışmaya devam ettiği sürece uygulanacak.

Kısmi süreli çalışmaya başlayan mevcut çalışanlara yapılan ücret ödemeleri nedeniyle düzenlenen kağıtların, bu madde kapsamında gelir vergisinden istisna edilen aylık brüt ücrete isabet eden kısmı, damga vergisinden istisna olacak. İstisnadan yararlanma şartları bulunmadan istisnadan faydalanılması nedeniyle eksik tahakkuk ettirilen vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilecek.

Cumhurbaşkanı, bu düzenlemedeki 6 ve 12 aylık süreleri dört katına kadar uzatmaya ve 31 Aralık 2020 tarihini her defasında birer yıllık dönemler halinde dört kez uzatmaya, maddede belirtilen oranı bir katına kadar artırmaya yetkili olacak.

Yurt dışında bulunan para, altın, dövizin Türkiye’deki bankalara bildirilmesi

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarını, bu maddedeki hükümler çerçevesinde 30 Haziran 2021’e kadar Türkiye’deki banka veya aracı kuruma bildiren gerçek ve tüzel kişiler, söz konusu varlıkları serbestçe tasarruf edebilecek.

Söz konusu varlıklar, yurt dışında bulunan banka veya finansal kurumlardan kullanılan ve yürürlük tarihi itibarıyla kanuni defterlerde kayıtlı olan kredilerin en geç 30 Haziran 2021’e kadar kapatılmasında kullanılabilecek. Bu takdirde, defter kayıtlarından düşülmesi kaydıyla borcun ödenmesinde kullanılan varlıklar için Türkiye’ye getirilme şartı aranmaksızın bu madde hükümlerinden yararlanılacak.

Vergi Usul Kanunu’na göre defter tutan mükellefler, bu madde kapsamında Türkiye’ye getirilen varlıklarını, dönem kazancının tespitinde dikkate almaksızın işletmelerine dahil edebilecekleri gibi aynı varlıkları vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate almaksızın işletmelerinden çekebilecekler.

Gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye’de bulunan ancak kanuni defter kayıtlarında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazlar, 30 Haziran 2021’e kadar vergi dairelerine bildirilecek. Bildirilen varlıklar, dönem kazancının tespitinde dikkate alınmaksızın kanuni defterlere kaydedilebilecek. Bu takdirde, söz konusu varlıklar vergiye tabi kazancın ve kurumlar için dağıtılabilir kazancın tespitinde dikkate alınmaksızın işletmeden çekilebilecek. Bu fıkra kapsamında bildirilen taşınmazların ayni sermaye olarak konulmak suretiyle işletme kayıtlarına alınması halinde, sermaye artırım kararının bildirim tarihi itibarıyla alınmış olması ve söz konusu kararın bildirim tarihini izleyen onuncu ayın sonuna kadar ticaret siciline tescil edilmesi kaydıyla, bu madde hükümlerinden faydalanılabilecek.

Türkiye’ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıkların elden çıkarılmasından doğan zararlar, gelir veya kurumlar vergisi uygulaması bakımından gider veya indirim olarak kabul edilmeyecek.

Söz konusu varlıklar nedeniyle hiçbir suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacak. Bu hükümden faydalanılabilmesi için bildirilen varlıkların, bildirimin yapıldığı tarihten itibaren 3 ay içinde Türkiye’ye getirilmesi veya Türkiye’deki banka ya da aracı kurumlarda açılacak bir hesaba transfer edilmesi şart olacak.

Cumhurbaşkanı, bu süreleri, bitim tarihlerinden itibaren her defasında 6 ayı geçmeyen süreler halinde bir yıla kadar uzatmaya yetkili olacak

Düzenlemeyle Katma Değer Vergisi Kanunu’nda değişikliğe gidilerek dahilde işleme ve geçici kabul rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin teslim süresi 31 Aralık 2025 tarihine kadar uzatılıyor.

Milli Eğitim Bakanlığına bilgisayar ve donanımlarının bedelsiz teslimleri, bunlara ilişkin yazılım teslimi ve hizmetlerinde uygulanan KDV istisnasının süresi, 31 Aralık 2023’e kadar uzatılacak.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapan Kanun Teklifi’ne göre, 2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanması dolayısıyla, UEFA, katılımcı futbol kulüpleri ile organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlara, bu müsabakalar dolayısıyla yapılacak mal teslimleri ve hizmetleri ile bunların yapacakları mal teslimleri ile hizmetleri KDV’den istisna olacak.

Teklifle, elektronik haberleşme altyapılarında yapı ruhsatı alınmasına ilişkin düzenleme yapılıyor.

Ülke genelinde geniş bant internet altyapısının geliştirilmesi amacıyla; umumi hizmet alanları, yol, otopark, yaya bölgesi gibi yerler ile kamu ve özel mülkiyete tabi arsa ve arazilerde (yapı ve binalar hariç) yapılacak elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus 15 metreden yüksek kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları için 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına işlenmesi ve ruhsatlanması şartı aranacak.

Ruhsat başvurularında, yatay ve dikey görünüşü içeren kroki ile statik ve elektrik projeleri dışında herhangi bir proje veya belge istenmeyecek. Ruhsat başvurusuna, malik ya da tasarruf sahibi ile işletmeci arasında yapılan kiralamaya veya kullanıma ilişkin belge eklenecek.

Kamu ve özel mülkiyete tabi arsa ve arazilerde, 15 metreden yüksek olmayan kule ve direkler ile yapı ve binalardaki kule ve direkler için ruhsat yerine izin belgesi kavramı getiriliyor.

Binalarda kurulacak kule ve direklere izin verilirken 10 metreden yüksek olmama şartı aranacak.

Ruhsat ve yapı kullanma izin belgesi başvurularında, ruhsat harcı ve yapı kullanma izin harcı alınacak. Yapılan izin başvurularında ise ruhsat harcı ve yapı kullanma izin harcı tutarı toplamı kadar izin belgesi bedeli alınacak.

Elektronik haberleşme istasyonları için kamu kurum veya kuruluşları tarafından yer kullandırılması halinde; sözleşme uyarınca tahsil edilecek yıllık yer kullanım bedeli, büyükşehir belediyelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yer seçim belgesi için belirlediği ücretin beş katını, diğer yerlerde üç katını geçemeyecek. Bu hükme aykırı yapılan sözleşmeler geçersiz sayılacak.

Teklifle, 2 Temmuz 2004 ile 1 Ekim 2009 arasında yapılan kule ve direkler için herhangi bir ödeme yapılmadan kazanılmış hakların korunması da öngörülüyor. Bu tarih aralığının dışında yapılan kule ve direkler ise istenen şartları yerine getirmek zorunda kalacak.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumunun, üniversitelerle birlikte kullandığı hastane ve tesislerde işlenen disipline aykırı fiillere ilişkin başhekim işlem yapabilecek.

Konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2022’ye erteleniyor.

Teklifle, yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının turizm sektörüne olumsuz etkilerinin azaltılması için ilgili bakanlıklar tarafından üzerinde turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden; 1 Nisan 2020 ile 30 Haziran 2020 arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden aynı dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri 6 ay erteleniyor.

Ayrıca 1 Temmuz-31 Aralık 2020 döneminde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile ecrimisillerin ödeme süreleri de başvuru şartı aranmaksızın bir yıl ertelenecek. Bu alacaklar, ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulanmadan tahsil edilecek. Bu döneme ilişkin tahsil edilen bedeller iade edilmeyecek.

Belirli süreli iş sözleşmeleri

Teklife göre, belirli süreli iş sözleşmesi, işçinin 25 yaşını doldurmamış veya 50 ve daha yukarı yaşta olma koşulunu sağlaması kaydıyla, mevcut koşullar aranmadan yazılı yapılabilecek.

25 yaşını doldurmamış işçiler ile yapılacak belirli süreli iş sözleşmelerinin süresi, işçinin 25 yaşını doldurduğu tarihi geçemeyecek. Bu hüküm uyarınca bir defada veya yenilenerek yapılan belirli süreli iş sözleşmelerinin toplam süresi 2 yılı aşamayacak.

Türkiye İş Kurumu yönetim kurulu başkan, üyeler ve kurum personeli, kamusal görev ve hizmetleri yerine getirirken işledikleri suçlar nedeniyle doğrudan ceza soruşturması ve kovuşturmasına tabi tutulmamalarına ilişkin usul ve esasları düzenleyen Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’a tabi olacak.

Anayasa Mahkemesi kararıyla, basın ve gazetecilik mesleğinde çalışanların fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmalarına ilişkin doğan hukuki boşluğu gidermek amacıyla düzenleme yapılıyor.

İşe girdiği tarih itibarıyla 25 yaşından küçük olup, hizmet akdine tabi olarak bir veya birden fazla işverence çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olanlar için, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak işverenlerce, prime esas günlük kazanç alt sınırının yüzde 2’si oranında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ile yüzde 7,5’i işveren; yüzde 5’i sigortalıya ait olmak üzere yüzde 12,5 oranında genel sağlık sigortası primi ödenecek.

Bu madde kapsamında çalışanların genel sağlık sigortası primlerinin 30 güne tamamlanması zorunlu olacak.

Bu fıkra kapsamına girenler, adlarına ödenen priminin ait olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın 30 katının yüzde 20’si oranında malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödeyebilecek. Ödenen primlere ilişkin süreler sigortalılık süresi sayılacak.

İşe girdiği tarihten önceki son bir yıl içinde prim ödeme gün sayısı 120 günden fazla olanlar ile 25 yaşını dolduran sigortalılar hakkında bu madde hükümleri uygulanmayacak.

Vergi borçları yapılandırılıyor

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun teklifine ihdas edilen maddeyle vergi borçlarının yapılandırılarak 18 taksitle ödenmesine imkan tanınacak. Borcunu peşin ödemek isteyenlere de indirim sağlanacak.

Teklifle Cumhurbaşkanına, yüzde 20 olan kurumlar vergisi oranını beş puana kadar indirme ve tekrar kanuni seviyesine getirme yetkisi veriliyor.

Halka açıklığı, kaydiliği ve kurumsallaşmayı teşvik etmek amacıyla bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri, finansman şirketleri, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumları ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketleri hariç olmak üzere, payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında işlem görmek üzere en az yüzde 20 oranında ilk defa halka arz edilen kurumların paylarının, ilk defa halka arz edildiği hesap döneminden başlamak üzere beş hesap dönemine ait kazançlarına kurumlar vergisi oranı 2 puan indirimli olarak uygulanacak.

2021 UEFA Şampiyonlar Ligi Finali müsabakalarının Türkiye’de oynanmasına ilişkin olarak, Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratları dolayısıyla Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), katılımcı futbol kulüpleri ve organizasyonda görevli tüzel kişilerden iş yeri, kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayanlar, gelir ve kurumlar vergisinden muaf olacak.

Mesleki Yeterlilik Belgesi’nin yaygınlaştırılması ve belge zorunluluğunu dışlayan hükümlerin uygulanmamasını sağlamak amacıyla Özel Öğretim Kurumları Kanunu’ndaki buna ilişkin düzenleme yürürlükten kaldırılıyor.

İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (İSMEP) kapsamında İstanbul Valiliğine bağlı olarak faaliyet gösteren İstanbul Proje Koordinasyon Birimine yapılacak teslim ve hizmetler için finansmanı yabancı devletler, uluslararası kurum ve kuruluşlarca karşılanmak şartıyla sağlanan KDV istisnası, 2025 yılının sonuna kadar devam edecek.

İlave tedbire karşı başvuru

Olağanüstü hal kapsamında kabul edilen kanunlarda yer alan ilave tedbirlere karşı hakkında önlem uygulanan kişi, kanuni temsilcisi ya da mirasçıları tarafından, tedbiri uygulayan veya bununla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde başvuracak. Kamu kurum ve kuruluşları, başvuru üzerine yapacağı inceleme sonucuna göre en geç 6 ay içinde başvurunun reddine veya tedbirin kaldırılmasına karar verecek. Başvuruların incelenmesi ve sonuçlandırılması için kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde komisyon kurulabilecek. Kamu kurum ve kuruluşları bu madde kapsamında yapılacak başvuruların sonuçlandırılması için her türlü bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilecek.

Soruşturmanın gizliliğine ve devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla kurum ve kuruluşlar ile yargı mercileri, başvuru kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin başvuru yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına göndermek veya yerinde incelenmesine imkan sağlamak zorunda olacak. Bu madde kapsamındaki çalışmalarda kamu kurum ve kuruluşlarınca görevlendirilenler, görevlerini yerine getirdikleri sırada edindikleri kamuya, ilgililere ve üçüncü kişilere ait gizlilik taşıyan bilgileri, kişisel verileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamayacak, kendilerinin veya üçüncü kişilerin yararına kullanamayacak. Bu yükümlülük görevden ayrılmalarından sonra da devam edecek.

Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilecek. Bu madde uyarınca yetkili olmayan kamu kurum ve kuruluşuna yapılan başvurular yetkili olduğu değerlendirilen kamu kurum ve kuruluşuna gönderilecek ve durum başvurana bildirilecek. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin ortaya çıkabilecek ihtilafları gidermeye Cumhurbaşkanlığı yetkili olacak.

1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen konaklama vergisinin yürürlük tarihi, 1 Ocak 2022 tarihine erteleniyor.

“Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların onarım veya inşa karşılığı kiralamalarında sözleşmenin başlangıç tarihinde, işletme süresine ait ilk yılın altı aylık kira bedeli ayrıca teminat olarak alınması; Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve mazbut vakıflara ait taşınmazların kiralamalarında, sözleşme süresi içinde üç aylık kira bedelinin ödenmemesi halinde ilgili taşınmazın mülki amirlikçe tahliye edilmesi; getirilen yeni hükümlerin mevcut kiralamalara uygulanmasına” ilişkin düzenlemelerin 1 Ocak 2021 olan yürürlük tarihleri, 30 Haziran 2021’e öteleniyor.

Derneklerin yapması gereken genel kurulların ertelenmesine ilişkin madde kapsamında, İçişleri Bakanına tanınan yetki, salgınla mücadele ve insanların bir araya gelmesini gerektiren etkinliklerin yapılmasının oluşturduğu risk durumu göz önünde bulundurularak üçer aylık sürelerle üç defa olmak üzere uzatılıyor.

Madde ihdası ve değişiklik önergesi

Komisyonda vergi ve SGK prim borçlarının yapılandırılmasına ilişkin madde kanun teklifine ihdas edildi. Buna göre gelir Vergisi, Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi (KDV), Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV), Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), tüm idari para cezaları, KYK borçları, Hazine alacaklarını kapsayan vergi borçları yapılandırılıyor.

Kanun teklifiyle vergi borçları yapılandırılarak borçların 18 taksitle ödenmesine imkan tanınacak. Borcunu peşin ödemek isteyenlere de indirim sağlanacak

Teklif, vergi cezaları, gecikme faizleri ve gecikme zamları; trafik, seçim, nüfus para cezaları; Karayolu Taşıma Kanunu’na göre kesilen para cezaları; karayollarından usulsüz geçişler nedeniyle kesilen para cezaları gibi tüm idari para cezalarını kapsıyor.

Öğrenim katkı kredisi ve öğrenim kredisi borçları, ecrimisiller, haksız alınan destekleme ödemeleri, kaynak kullanımı destekleme fonu, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı da vergi yapılandırması kapsamında olacak.

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Hazine alacakları, madenlerden alınan devlet hakkı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip edilen diğer alacaklar da yapılandırılacak.

Yapılandırmadan faydalanmak isteyenlerin, kanunun çıktığı tarihten itibaren yıl sonuna kadar müracaat etmesi gerekecek ve maksimum 18 taksit yapılabilecek. Taksitler iki ayda bir ödenecek. İlk taksit tarihine kadar peşin ödemenin yapılması durumunda, işleyen faizler silinecek. İlk taksit ödemesi, Ocak 2021’de gerçekleştirilecek.

Sosyal güvenlik primleri idari cezaları, gecikme cezaları ve faiz zamları da yapılandırılabilecek.

Ayrıca il özel idarelerine olan borçlar, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, ilan ve reklam vergisi, diğer vergi ve harçlar, su, atık su, katı atık ücretleri, yol katılım payları, muhtelif ücretlerden kaynaklı kurum alacakları ve zam ve faizleri de yapılandırılabilecek.

TOBB, TESK, Barolar Birliği, TÜRMOB, ihracatçı birliklerinin aidat ödemeleri de yapılandırmaya dahil olacak.

KOSGEB tarafından kullandırılan desteklerden kaynaklananlar ile aidat alacakları, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50’den fazlası bunlara ait şirketlerin taşınmazlar hakkında yapılan irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan alacaklar, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıfların kira alacakları, kalkınma ajanslarının il özel idareleri, belediye ve sanayi odalarından olan alacakları, Türk Standartları Enstitüsü hizmet bedeli alacakları da yapılandırma kapsamında yer alacak.

İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesinin Mütevelli Heyeti, rektör, eğitim ve araştırma konusunda görevlendirilmiş Sağlık Bakan Yardımcısı, Sağlık Bakanının seçtiği bir üye, YÖK’ün seçtiği profesör unvanına sahip iki üye ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Yönetim Kurulunca belirlenen Sağlık Bilimleri Üniversitesi dışından iki üyeden oluşacak.

Üniversitenin yurt dışı birimlerinde, bulundukları ülkenin üniversitelerindeki yerel akademisyenlerin de istihdam edilebilmesine, aylıkla çalışma ve ders ücreti karşılığı çalıştırma usullerinden ekonomik olanın tercih edilebilmesine de imkan sağlanacak.

Cumhurbaşkanlığı raportör ve raportör yardımcılarının atama teklifleri, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığınca yapılacak. Atama teklifi yapılan kurum veya kuruluşça personelin atama işlemleri, 15 gün içinde sonuçlandırılacak. Bunlar, atama işlemi tamamlanıncaya kadar, mevcut kadrolarına ait her türlü aylık, ek gösterge, zam, tazminat, ikramiye, sözleşme ücretleri ile diğer mali haklarını Cumhurbaşkanlığı bütçesinden almaya devam edecek.

Düzenlemeyle 30 Eylül 2020 itibarıyla Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının birimlerinde raportör unvanıyla görev yapanlardan hakimler ve savcılar, yasama uzmanları, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarında uzman, müfettiş, kontrolör gibi kariyer meslek kadrolarında veya pozisyonlarında bulunanların Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü kadrolarına atanabilmesi öngörülüyor.

Kaynak: AA

Haber

Borç yapılandırması komisyondan geçti

İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi’nin görüşmeleri, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda devam ediyor.

Kanun teklifine ihdas edilen maddeyle, vergi borçları yapılandırılarak, borçların18 taksitle ödenmesine imkan tanınıyor. Borcunu peşin ödemek isteyenlere de indirim sağlanıyor.

Teklif, vergi cezaları, gecikme faizleri ve gecikme zamları; trafik, seçim, nüfus para cezaları; Karayolu Taşıma Kanunu’na göre kesilen para cezaları; karayollarından usulsüz geçişler nedeniyle kesilen para cezaları gibi tüm idari para cezalarını kapsıyor.

Öğrenim katkı kredisi ve öğrenim kredisi borçları, ecrimisiller, haksız alınan destekleme ödemeleri, kaynak kullanımı destekleme fonu, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı da vergi yapılandırması kapsamında olacak.

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamındaki Hazine alacakları, madenlerden alınan devlet hakkı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’a göre takip edilen diğer alacaklar da yapılandırılacak.

Yapılandırmadan faydalanmak isteyenlerin, kanunun çıktığı tarihten itibaren yıl sonuna kadar müracaat etmesi gerekecek ve maksimum 18 taksit yapılabilecek. Taksitler iki ayda bir ödenecek. İlk taksit tarihine kadar peşin ödemenin yapılması durumunda, işleyen faizler silinecek. İlk taksit ödemesi, Ocak 2021’de gerçekleştirilecek.

Sosyal güvenlik primleri idari cezaları, gecikme cezaları ve faiz zamları da yapılandırılabilecek.

Ayrıca il özel idarelerine olan borçlar, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, ilan ve reklam vergisi, diğer vergi ve harçlar, su, atık su, katı atık ücretleri, yol katılım payları, muhtelif ücretlerden kaynaklı kurum alacakları ve zam ve faizleri de yapılandırılabilecek.

TOBB, TESK, Barolar Birliği, TÜRMOB, ihracatçı birliklerinin aidat ödemeleri de yapılandırmaya dahil olacak.

KOSGEB tarafından kullandırılan desteklerden kaynaklananlar ile aidat alacakları, il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde 50’den fazlası bunlara ait şirketlerin taşınmazlar hakkında yapılan irtifak hakkı ve kiralama işlemlerinden kaynaklanan alacaklar, Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıfların kira alacakları, kalkınma ajanslarının il özel idareleri, belediye ve sanayi odalarından olan alacakları, Türk Standartları Enstitüsü hizmet bedeli alacakları da yapılandırma kapsamında yer alacak.

Haber

Emlakçı yetki belgesi nereden ve nasıl alınır?

Türkiye’de taşınmaz ticareti yetki belgesi yapılmaya başlanacak. Emlakçılık yapacak olanlar emlakçı yetki belgesi almak zorunda olacak. Emlak alım satım yetki belgesi olmayanlar ise emlakçı yetki belgesi almadan, taşınmaz ticareti yapamayacak. Emlakçı belgesi olarak da anılan emlak yetki belgesi düzenlemesi konusunda değerlendirmelerde bulunan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Emlakçılık düzenlemesiyle hizmet kalitesinin artırılmasını, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını, kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” dedi.

Emlak yetki belgesi düzenlemesi ile emlakçılık sektöründe kalitenin artırılması hedeflenirken, hem haksız rekabetin hem de kayıt dışılığın önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu düzenleme ile emlakçılık faaliyetleri daha nitelikli hale getirilecek ve sağlıklı bir işleyişe kavuşacak.

Emlakçı yetki belgesi nasıl alınır?

Taşınmaz ticareti yetki belgesi, emlakçılık işletmesine sahip olanların bulunduğu yerdeki il müdürlüğü tarafından Bilgi Sistemi üzerinden verilmekte ve iptal edilmektedir. Emlakçılık yetki belgesinde ticari işletmenin MERSİS numarası ve MERSİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile ticaret unvanına, esnaf ve sanatkâr işletmesi adına düzenlenen yetki belgesinde ise ESBİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile işletme sahibinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasına veya yabancı kimlik numarasına yer verilir. Sözleşmeli işletmenin yetki belgesinde, üçüncü fıkrada belirtilen bilgilerle birlikte, sözleşmeyle bağlı olunan işletmenin unvanı ve yetki belgesi numarasına da yer verilir.

Emlak yetki belgesi her bir işletme için ayrı ayrı düzenlenmektedir. Bu nedenle devredilemez.

Emlakçı yetki belgesi başvuru şartları

a) Meslek odasına kayıtlı olunması,

b) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,

c) Meslek odası ve vergi kayıtlarındaki iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti faaliyetinin bulunması,

ç) Sorumlu emlak danışmanlarından en az birinin Seviye 5 mesleki yeterlilik belgesine sahip olması,

d) Sorumlu emlak danışmanlarının;

1) On sekiz yaşını doldurmuş olması,

2) En az lise mezunu olması,

3) İflas etmemiş veya iflas etmiş olsa bile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itibarının yerine gelmiş olması,

4) Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış veya devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması,

5) Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler veya Milli Eğitim Bakanlığınca yetkilendirilen kurum ve kuruluşlarca taşınmaz ticareti konusunda verilen en az yüz saatlik eğitimde başarılı olması,

6) Yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son beş yıl içinde ortaöğretim mezunlarının en az on iki ay; ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının ise en az altı ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması,

gerekir.

(2) Sorumlu emlak danışmanlarının, ortaöğretim veya yükseköğretim kurumlarının taşınmaz ticareti ile ilgili alanlarından ya da bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olmaları durumunda birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartı ile (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı aranmaz.

(3) Sözleşmeli işletmeye yetki belgesi verilebilmesi için;

a) Sözleşmeli işletmenin, birinci fıkranın (d) bendinin (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı hariç olmak üzere birinci fıkrada belirtilen şartları taşıması,

b) 21 inci maddede belirtilen sözleşmenin yapılmış olması,

c) İşletmenin yetki belgesinin bulunması ve sözleşmeli işletmesini Bilgi Sistemi üzerinden il müdürlüğüne bildirmiş olması,

gerekir.

(4) Birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartına ilişkin usul ve esaslar ile bu şarttan muafiyet sağlayan eğitim alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.”

Haber

IMF, Asya ve Pasifik bölgesine yönelik tahminini düşürdü

Uluslararası Para Fonu (IMF), Asya ve Pasifik bölgesine ilişkin Bölgesel Ekonomik Görünüm Raporu’nu yayımladı.

Küresel ekonominin bu yılın ikinci çeyreğinde yaşanan daralmanın ardından toparlanmaya başladığına işaret edilen raporda, Asya ve Pasifik bölgesinin farklı hızlarda toparlanmaya başladığı aktarıldı.

Raporda, bölge ekonomisinin bu yıl yüzde 2,2 daralmasının, 2021’de ise yüzde 6,9’luk büyüme göstermesinin beklendiği kaydedildi. Bu yıla ilişkin ekonomik büyüme tahminin haziranda açıklanan bir önceki tahminin 0,6 puan altında olduğu, gelecek yıla ilişkin tahminin ise 0,3 puan üzerinde olduğu belirtildi.

Belirsizlik uyarısı

Görünümün enfeksiyon oranları, salgını kontrol altına almaya yönelik önlemler, politika müdahalesinin ölçeği gibi etmenlere bağlı olarak ülkelere göre değiştiği aktarılan raporda, “Tahminler, önemli aşağı yönlü risklerle oldukça belirsiz olmaya devam ediyor.” değerlendirmesinde bulunuldu.

Raporda, politika desteğinin sürdürülmesi ve bazı durumlarda artırılması gerektiği vurgulanarak, salgın koronavirüs (COVID-19) salgını azalana kadar güçlü sağlık ve kontrol önlemlerinin hayati önem taşıdığı ifade edildi.

Toparlanma sağlanana kadar mali harcamalara ihtiyaç olduğunun altı çizilen raporda, para politikasının destekleyici olmaya devam etmesi gerektiği belirtildi.

Raporda, “Pandemi, Asya ve Pasifik bölgesinde çeşitli aşamalarda. Bazı ülkelerde ikinci dalga olmasına rağmen, birçok ülke virüsün ilk dalgasını başarıyla kontrol altına almıştır.” değerlendirmesine yer verildi.

Yavaş toparlanma beklentisi

Ekonomik faaliyetin Çin’den başlayarak canlandığına işaret edilen raporda, Çin’deki büyümenin altyapı, emlak yatırımları, tıbbi ve koruyucu ekipman ile elektronik ürün ihracatındaki artıştan kaynaklandığı bildirildi.

Raporda, COVID-19 vakalarındaki artışın devam etmesi ve uzun süreli karantina önlemleri göz önüne alındığında, ekonomik faaliyetteki düşüşün ikinci çeyrekte özellikle Hindistan ve Filipinler’de keskin olduğu aktarıldı.

Bölgede toparlanmanın muhtemelen yavaş olacağına dikkatin çekildiği raporda, “Enfeksiyon korkusu ve sosyal mesafe önlemleri tüketici güvenini azaltıyor. Bu durum aşı geliştirilene kadar ekonomik faaliyeti kapasitesinin altında tutacak.” ifadesi kullanıldı.

Raporda, Çin’in toparlanmasının bölgesel ticareti artırmasına rağmen, zayıf küresel büyüme, sınırların kapalı olması, teknoloji ve güvenlikle ilgili gerilimlerin bölgede ticaret kaynaklı toparlanma olasılığını da kötüleştirdiği kaydedildi.

Haber

Emlakçı yetki belgesi nasıl alınır?

Türkiye’de taşınmaz ticareti yetki belgesi yapılmaya başlanacak. Emlakçılık yapacak olanlar emlakçı yetki belgesi almak zorunda olacak. Emlak alım satım yetki belgesi olmayanlar ise emlakçı yetki belgesi almadan, taşınmaz ticareti yapamayacak. Emlakçı belgesi olarak da anılan emlak yetki belgesi düzenlemesi konusunda değerlendirmelerde bulunan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Emlakçılık düzenlemesiyle hizmet kalitesinin artırılmasını, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını, kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” dedi.

Emlak yetki belgesi düzenlemesi ile emlakçılık sektöründe kalitenin artırılması hedeflenirken, hem haksız rekabetin hem de kayıt dışılığın önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu düzenleme ile emlakçılık faaliyetleri daha nitelikli hale getirilecek ve sağlıklı bir işleyişe kavuşacak.

Emlakçı yetki belgesi nasıl alınır?

Taşınmaz ticareti yetki belgesi, emlakçılık işletmesine sahip olanların bulunduğu yerdeki il müdürlüğü tarafından Bilgi Sistemi üzerinden verilmekte ve iptal edilmektedir. Emlakçılık yetki belgesinde ticari işletmenin MERSİS numarası ve MERSİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile ticaret unvanına, esnaf ve sanatkâr işletmesi adına düzenlenen yetki belgesinde ise ESBİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile işletme sahibinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasına veya yabancı kimlik numarasına yer verilir. Sözleşmeli işletmenin yetki belgesinde, üçüncü fıkrada belirtilen bilgilerle birlikte, sözleşmeyle bağlı olunan işletmenin unvanı ve yetki belgesi numarasına da yer verilir.

Emlak yetki belgesi her bir işletme için ayrı ayrı düzenlenmektedir. Bu nedenle devredilemez.

Emlakçı yetki belgesi başvuru şartları

a) Meslek odasına kayıtlı olunması,

b) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,

c) Meslek odası ve vergi kayıtlarındaki iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti faaliyetinin bulunması,

ç) Sorumlu emlak danışmanlarından en az birinin Seviye 5 mesleki yeterlilik belgesine sahip olması,

d) Sorumlu emlak danışmanlarının;

1) On sekiz yaşını doldurmuş olması,

2) En az lise mezunu olması,

3) İflas etmemiş veya iflas etmiş olsa bile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itibarının yerine gelmiş olması,

4) Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış veya devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması,

5) Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler veya Milli Eğitim Bakanlığınca yetkilendirilen kurum ve kuruluşlarca taşınmaz ticareti konusunda verilen en az yüz saatlik eğitimde başarılı olması,

6) Yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son beş yıl içinde ortaöğretim mezunlarının en az on iki ay; ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının ise en az altı ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması,

gerekir.

(2) Sorumlu emlak danışmanlarının, ortaöğretim veya yükseköğretim kurumlarının taşınmaz ticareti ile ilgili alanlarından ya da bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olmaları durumunda birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartı ile (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı aranmaz.

(3) Sözleşmeli işletmeye yetki belgesi verilebilmesi için;

a) Sözleşmeli işletmenin, birinci fıkranın (d) bendinin (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı hariç olmak üzere birinci fıkrada belirtilen şartları taşıması,

b) 21 inci maddede belirtilen sözleşmenin yapılmış olması,

c) İşletmenin yetki belgesinin bulunması ve sözleşmeli işletmesini Bilgi Sistemi üzerinden il müdürlüğüne bildirmiş olması,

gerekir.

(4) Birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartına ilişkin usul ve esaslar ile bu şarttan muafiyet sağlayan eğitim alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.”

Haber

Tapu ve Kadastro personel alımı başvuruları bugün bitiyor

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın internet sitesinde yayımlanan ilana göre Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü personel alımı yapacak. KPSSP93 puanları ile başvurulacak Tapu ve Kadastro personel alımı ile 87 personel belirlenen il/ilçelerde istihdam edilecek.

Tapu ve Kadastro personel alımı ile göreve başlayan personeller sözleşmeli tekniker ve sözleşmeli büro personeli olarak hizmet verecek.

Tapu Kadastro Meslek Yüksekokulu, Tapu ve Kadastro/Tapu Kadastro ön lisans programlarından mezun olan adaylar KPSSP93 puanları ile sözleşmeli tekniker pozisyonlarına başvurabilecek. Sözleşmeli büro personeli başvurusunda bulunacak adayların ise Emlak ve Emlak Yönetimi, Gayrimenkul Yönetimi, Gayrimenkul Yönetimi ve Pazarlama ön lisans programlarından mezun olmuş olmaları gerekiyor.

12-19 Ekim 2020 tarihleri arasında Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinden (https://sinavbasvuru.tkgm.gov.tr/girisgecis.aspx?id=pdb) başvuruları yapılacak alımlar için istenilen belgelerin elektronik ortama aktarılması gerekiyor.

Tapu ve Kadastro personel alımı başvurularının ardından adaylar KPSS puanı esas alınarak sıralanacak ve bu sıralamaya en yüksek puan alan adaydan başlanacak. Bu süreçte ilan edilen boş kadro sayısı ladar asil, asil aday sayısı kadar da yedek aday belirlenecek.

Tapu ve Kadastro personel alımı başvuru sırasında adayların diploma veya mezuniyet belgelerinin fotokopisini, KPSS sonuç belgesini ve fotoğraflarını dijital ortama aktarmaları gerekiyor.

Yapılacak alımlar sonucunda adaylar Adana, Erzurum, Antalya, Trabzon, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Gaziantep, İstanbul, Kastamonu, Kayseri, İzmir, Samsun, Sivas, Şanlıurfa kentlerinde istihdam edilecek.

Haber

Emlak Katılım’dan İstanbul’a üç yeni şube

Emlak Katılım, Avcılar, Metrokent ve Maslak şubeleri ile İstanbul’da 18, Türkiye genelinde ise 36 şubeye ulaştı. Banka, yıl sonuna kadar 50 şubeyi faaliyete geçirmeyi hedefliyor.

Emlak Katılım açıklamasına göre, Türkiye’nin dört bir yanında hizmete açacağı şubeleriyle müşterilerinin ihtiyaç duyduğu bankacılık hizmetlerini karşılamayı ve ülke ekonomisine katkı sağlamayı hedefleyen banka, İstanbul’da da şube ağını genişletmeyi sürdürüyor.

Şubeleşme anlamında adımlarını hızlandıran bankanın bu seferki üç yeni durağı Avcılar, Metrokent ve Maslak oldu. İstanbul’da 18, Türkiye genelinde ise 36 şubeye ulaşan Emlak Katılım, yıl sonu hedefini 50 şube olarak yukarı yönlü revize etti. 

“Şubeleşme çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz”

Açıklamada görüşlerine yer verilen Emlak Katılım Genel Müdürü Nevzat Bayraktar, şube ağını genişleterek müşterilerine ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerini sunmayı hedeflediklerini dile getirdi. Bayraktar, “Türkiye’nin hemen hemen her noktasında şubelerimizle yer almayı istiyor, bu doğrultuda şubeleşme çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Müşterilerimize bulundukları lokasyonlarda ulaşmayı amaçlamakla birlikte yaptığımız yatırımla da yerel ekonomiye ve istihdama katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu bağlamda İstanbul’da hizmete sunduğumuz Avcılar, Metrokent ve Maslak şubelerimizin ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.” ifadelerini kullandı.

Emlak Katılım’ın şube ağını genişletmesinin yanı sıra dijital kanallarını geliştirmek için de çalışmalar yürüttüğünü belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Bir dijital bankacılık hizmeti olan e-şube sayesinde müşterilerimiz, şubeye gitmeden tamamen dijital kanal üzerinden hesap açabiliyor ve ihtiyaç duydukları bankacılık hizmetlerine kolaylıkla ulaşabiliyorlar. Genişleyen şube ağımız ve e-şubemizle ülkemizin istisnasız her köşesini kapsamayı ve müşterilerimize hizmet vermeyi amaçlıyoruz.”

Kaynak: AA

Haber

Emlakçı yetki belgesi nasıl ve nereden alınır?

Türkiye’de taşınmaz ticareti yetki belgesi yapılmaya başlanacak. Emlakçılık yapacak olanlar emlakçı yetki belgesi almak zorunda olacak. Emlak alım satım yetki belgesi olmayanlar ise emlakçı yetki belgesi almadan, taşınmaz ticareti yapamayacak. Emlakçı belgesi olarak da anılan emlak yetki belgesi düzenlemesi konusunda değerlendirmelerde bulunan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Emlakçılık düzenlemesiyle hizmet kalitesinin artırılmasını, haksız rekabetin ortadan kaldırılmasını, kayıt dışılığın önlenmesini amaçlıyoruz” dedi.

Emlak yetki belgesi düzenlemesi ile emlakçılık sektöründe kalitenin artırılması hedeflenirken, hem haksız rekabetin hem de kayıt dışılığın önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu düzenleme ile emlakçılık faaliyetleri daha nitelikli hale getirilecek ve sağlıklı bir işleyişe kavuşacak.

Emlakçı yetki belgesi nasıl alınır?

Taşınmaz ticareti yetki belgesi, emlakçılık işletmesine sahip olanların bulunduğu yerdeki il müdürlüğü tarafından Bilgi Sistemi üzerinden verilmekte ve iptal edilmektedir. Emlakçılık yetki belgesinde ticari işletmenin MERSİS numarası ve MERSİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile ticaret unvanına, esnaf ve sanatkâr işletmesi adına düzenlenen yetki belgesinde ise ESBİS’e kayıtlı işletme adı ve adresi ile işletme sahibinin adı, soyadı ve T.C. kimlik numarasına veya yabancı kimlik numarasına yer verilir. Sözleşmeli işletmenin yetki belgesinde, üçüncü fıkrada belirtilen bilgilerle birlikte, sözleşmeyle bağlı olunan işletmenin unvanı ve yetki belgesi numarasına da yer verilir.

Emlak yetki belgesi her bir işletme için ayrı ayrı düzenlenmektedir. Bu nedenle devredilemez.

Emlakçı yetki belgesi başvuru şartları

a) Meslek odasına kayıtlı olunması,

b) Gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olunması,

c) Meslek odası ve vergi kayıtlarındaki iştigal konuları arasında taşınmaz ticareti faaliyetinin bulunması,

ç) Sorumlu emlak danışmanlarından en az birinin Seviye 5 mesleki yeterlilik belgesine sahip olması,

d) Sorumlu emlak danışmanlarının;

1) On sekiz yaşını doldurmuş olması,

2) En az lise mezunu olması,

3) İflas etmemiş veya iflas etmiş olsa bile 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre itibarının yerine gelmiş olması,

4) Kasten işlenen bir suçtan dolayı beş yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası almamış veya devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, milli savunmaya ve devlet sırlarına karşı suçlar ile casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, terörün finansmanı, kaçakçılık, vergi kaçakçılığı, haksız mal edinme, işkence, cinsel saldırı ve çocukların cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hayasızca hareketler, müstehcenlik, fuhuş, kumar oynanması için yer ve imkan sağlama suçlarından hüküm giymemiş ya da ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olması,

5) Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler veya Milli Eğitim Bakanlığınca yetkilendirilen kurum ve kuruluşlarca taşınmaz ticareti konusunda verilen en az yüz saatlik eğitimde başarılı olması,

6) Yetki belgesi başvurusunun yapıldığı tarihten önceki son beş yıl içinde ortaöğretim mezunlarının en az on iki ay; ön lisans, lisans ve lisansüstü mezunlarının ise en az altı ay emlak danışmanlığı veya sorumlu emlak danışmanlığı yapmış olması,

gerekir.

(2) Sorumlu emlak danışmanlarının, ortaöğretim veya yükseköğretim kurumlarının taşınmaz ticareti ile ilgili alanlarından ya da bunlara denkliği kabul edilen yurt dışındaki öğretim kurumlarından mezun olmaları durumunda birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartı ile (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı aranmaz.

(3) Sözleşmeli işletmeye yetki belgesi verilebilmesi için;

a) Sözleşmeli işletmenin, birinci fıkranın (d) bendinin (6) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki deneyim şartı hariç olmak üzere birinci fıkrada belirtilen şartları taşıması,

b) 21 inci maddede belirtilen sözleşmenin yapılmış olması,

c) İşletmenin yetki belgesinin bulunması ve sözleşmeli işletmesini Bilgi Sistemi üzerinden il müdürlüğüne bildirmiş olması,

gerekir.

(4) Birinci fıkranın (d) bendinin (5) numaralı alt bendinde belirtilen mesleki eğitim şartına ilişkin usul ve esaslar ile bu şarttan muafiyet sağlayan eğitim alanları, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.”

Haber

Kamu mali yönetimi ve kontrolüne ilişkin teklif, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi

AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Kanunla, performans esaslı program bütçe anlayışının, Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’na yansıtılması amaçlanıyor.

Kamu idareleri, program bütçeye uygun olarak yürütecekleri faaliyetler ile bunların kaynak ihtiyacını, amaç, hedef ve performans göstergelerini içeren performans programı hazırlayacak.

Kamu idareleri, bütçelerini kalkınma planı, Cumhurbaşkanlığı programı, orta vadeli program, orta vadeli mali plan, Cumhurbaşkanlığı yıllık programı, stratejik planlarıyla program yapısına uyumlu şekilde ve performans esasına dayalı hazırlayacak.

Kamu idareleri, bütçeleri ile stratejik plan ve performans programlarını izlemek ve değerlendirmek amacıyla nesnel, sistematik ve düzenli olarak veri toplayacak ve analiz edecek. İzleme ve değerlendirme sonuçları idare faaliyet raporlarında gösterilecek.

Kamu idare bütçeleri, program yapısı esas alınarak kurumsal ve ekonomik sonuçların görülmesini sağlayacak şekilde, uluslararası standartlara uygun olarak belirlenen sınıflandırmaya tabi tutularak hazırlanıp uygulanacak.

Analitik bütçe sınıflandırması esas alınacak

Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun gider cetvelinin bölümleri, analitik bütçe sınıflandırması esas alınarak programlar itibarıyla düzenlenecek.

Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu’nun gider cetveli program sınıflandırmasına göre düzenlenecek, ilgili mevzuatta yer alan “tertip” ile “ilgili hizmet tertibi” ibarelerinin tanımı, program yapısına uygun olarak yeniden belirlenecek.

Düzenleyici ve denetleyici kurumlar, bütçelerini 3 yıllık bütçeleme anlayışı, stratejik planları ve performans programları ile program yapısını esas alarak Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda tanımlanan tertip düzeylerini içerecek şekilde hazırlayacak.

Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kapsamındaki idarelerden bir bölümünün halen başka bir idareyle birleştirildiği ya da kapatıldığı halde Kanun’a ekli cetvellerde bulunmaya devam ettiği için düzenleme yapılacak. Değişiklikle yalnızca cetvellerde olması gereken idarelere yer verilecek.

Vakıf üniversitelerine tıp fakültesi açabilmek için şartlar

Yükseköğretim Kanunu’nda da değişiklik yapan kanunla, tıp fakültesi açmak isteyen vakıf üniversitelerine bazı şartları taşıma zorunluluğu getiriliyor.

Tıp fakültesi kurmak isteyen vakıf üniversitelerinde eğitim ve öğretim faaliyetleri ile sağlık hizmetleri sunumu için asgari 200 yatak kapasitesine sahip olması ve YÖK’ün tıp eğitimi için gerekli gördüğü asgari fiziki mekan ve donanım şartlarını sağlaması şartı aranacak.

Bu kapsamda vakıf üniversitelerinde tıp eğitimi için mülkiyeti, işletme hakkı ve ruhsatı kendisine ait bir hastanenin varlığı, faal bir özel hastanesi yoksa tıp fakültesi açabilmesi için Sağlık Bakanlığından ön izin alması, ön izinle kurulan tıp fakültelerinin eğitime başlayabilmeleri için ise hastane ruhsatının alınmış olması gibi şartlar da getirilecek.

Tıp eğitimi için gerekli şartlar YÖK tarafından, sağlık hizmetlerinin sunumu için gerekli şartlar ise Sağlık Bakanlığınca belirlenecek.

Genel Kurulda önerge ile ihdas edilen maddeyle, Yükseköğretim Kanunu’na geçici madde eklendi. Buna göre, eklenen geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihte bünyesinde tıp fakültesi olan ve kendisine ait hastanesi bulunmayan vakıf yükseköğretim kurumlarının geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde kanunda belirtilen şartları taşıyan hastaneye ait ön izin belgesini veya aynı şartları haiz mevcut bir hastaneyi devralacağına dair belgeyi Yükseköğretim Kuruluna teslim etmesi zorunlu olacak. Bu süre içinde söz konusu belgeleri teslim etmeyen vakıf yükseköğretim kurumları uyarılacak.

Bu sürenin bitiminden itibaren bir yıl içinde söz konusu belgeleri sunamayan vakıf yükseköğretim kurumlarının tıp fakültelerine öğrenci verilemeyecek. Üç yıllık sürenin bitiminden itibaren iki yıl içinde mülkiyeti kendisine ait veya Hazineye ait olup düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce vakıf yükseköğretim kurumuna irtifak hakkı tesis edilmiş olan taşınmazlar üzerinde bulunan işletme hakkı ve ruhsatı kendine ait olan kanunda belirtilen şartları taşıyan hastaneye ilişkin belgeleri Yükseköğretim Kuruluna teslim etmeyen vakıf yükseköğretim kurumlarının tıp fakülteleri kapatılacak. Mevcut öğrenciler hakkıda kanunun ilgili hükümleri uygulanacak. 

Net borç kullanım tutarına düzenleme

Yasa, Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a geçici madde ekliyor.

Türkiye Deprem Rehabilitasyon ve Yeniden Yapılandırma Yardım Programı (TERRA) kapsamında Avrupa Yatırım Bankası ile 9 Şubat 2000, 6 Kasım 2000 ve 2 Nisan 2003 tarihlerinde imzalanan dış kredi anlaşmaları çerçevesinde, mahalli idarelere dış borcun ikrazıyla kullandırılan kredilerden doğan vadesi geçmiş, vadesi gelecek Hazine alacakları ile bu kredilerden kaynaklanan, uzlaşılan ve yapılandırılan vadesi gelmemiş Hazine alacaklarının, bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla faiz, gecikme faizi ve diğer ferileriyle terkinine Hazine ve Maliye Bakanı yetkili olacak. Bu kapsamda mahalli idarelerden yapılan tahsilatlardan herhangi bir iade gerçekleştirilmeyecek.

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’a eklenen geçici maddeye göre, net borç kullanımı tutarı, 2020 yılı için 1 Ocak 2020 tarihinden geçerli olmak üzere Hazine ve Maliye Bakanı ve Cumhurbaşkanı tarafından artırılan net borç kullanım tutarının iki katı olarak uygulanacak.

Kırsal yerleşim özelliği taşıyan mahalleler “kırsal mahalle” olacak

Düzenlemeyle Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda da değişikliğe gidiliyor.

Köy veya belde belediyesi iken mahalleye dönüşen ve büyükşehir belediyesi sınırları içinde bulunup sosyo-ekonomik durumu, şehir merkezine uzaklığı, belediye hizmetlerine erişebilirliği, mevcut yapılaşma durumu ve benzeri hususlar dikkate alınarak kırsal yerleşim özelliği taşıdığı tespit edilen mahalleler, kırsal mahalle kabul edilecek. Bunun için ilgili ilçe belediye meclisinin kararı ve teklifi üzerine, büyükşehir belediye meclisinin en geç 90 gün içinde karar alması gerekecek.

Bu belirleme, mahalle düzeyinde yapılacak ancak tamamı kırsal mahalle tespit edilmeyen diğer mahallelerde de 10 bin metrekareden az olmamak kaydıyla kırsal yerleşik alan belirlenebilecek.

Büyükşehir belediyesi, ilçe belediyesinden gelen teklifi aynen veya değiştirerek kabul edebilecek ya da reddedebilecek.

Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler tarafından iş yeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar ve zirai üretimde kullanılan bina, arsa ve araziler, emlak vergisinden muaf olacak. Bu yerlerde ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan bina, arsa ve araziler için emlak vergisi yüzde 50 indirimli uygulanacak.

Kırsal mahalle veya kırsal yerleşik alan olarak belirlenen yerlerde Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken bina inşaat harcı ile imarla ilgili harçlar alınmayacak; bu kanuna göre alınması gereken diğer vergi, harç ve harcamalara katılma payları yüzde 50 indirimli olacak.

Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret, en düşük tarifenin iş yerleri için yüzde 50’sini, konutlar için yüzde 25’ini geçmeyecek şekilde belirlenecek. Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter tutan mükellefler için bu fıkrada belirtilen muafiyet ve indirimler uygulanmayacak.

Orman köyü, kasabası veya beldesiyken mahalleye dönüşen yerlere mevzuat ile tanınan hak, sorumluluk ve imtiyazların, bu maddedeki muafiyet ve indirimler ile çakışması halinde bu madde hükümleri uygulanacak. Ayrıca, diğer hak, sorumluluk ve imtiyazların korunmasına devam edilecek.

Vakıf taşınmazlarının kiralarına erteleme

Yeni tip koronavirüs (COVID-19) Salgınının Ekonomik ve Sosyal Hayata Etkilerinin Azaltılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da değişiklik yapılarak, Ar-Ge ve tasarım merkezleri ile teknoloji geliştirme bölgelerinde yürütülmesi gereken faaliyetlerin, bu merkez veya bölgeler dışında da yürütülmesine 11 Ekim 2020 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle sınırlı olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanı tarafından izin verilebilecek.

Genel Kurulda önergeyle yapılan değişikliğe göre, mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazların yapım veya onarım karşılığı kiralama, restorasyon veya onarım karşılığı kiralama ve kat karşılığı inşaat modeliyle yapım işlerinde 11 Mart 2020 tarihinden 31 Aralık 2020 tarihine kadar inşai faaliyetlere ilişkin olarak süre uzatımı vermeye ve mülkiyeti Vakıflar Genel Müdürlüğü ve mazbut vakıflara ait taşınmazlara ilişkin olarak kira sözleşmelerine istinaden ödenmesi gereken bedelleri ile ecrimisil bedellerinden 11 Mart 2020 tarihinden itibaren tahsil edilmesi gerekenleri başvuru şartı aranmaksızın 31 Aralık 2020 tarihine kadar ertelemeye Kültür ve Turizm Bakanı yetkili olacak.

Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisli veya tasarrufundaki taşınmazların maktu bedel esas alınarak döner sermaye işletmesi tarafından üçüncü kişilere kiraya verilmesine ilişkin sözleşmelere istinaden ödenmesi gereken bedellerden 11 Mart 2020 tarihinden itibaren tahsil edilmesi gerekenleri başvuru şartı aranmaksızın 31 Mart 2020 tarihine kadar ertelemeye Kültür ve Turizm Bakanı yetkili olacak. Bu süreler, bitiminden itibaren Kültür ve Turizm Bakanı tarafından 3 aya kadar uzatılabilecek. Bu alacaklar ertelenen süre sonunda, ertelenen süre kadar aylık eşit taksitler halinde, herhangi bir gecikme zammı ve faiz uygulamadan tahsil edilecek. 

5 madde çıkarıldı

Meclis Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaşan, “Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”nden 5 madde çıkarıldı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen ancak Genel Kuruldaki görüşmeler sırasında kabul edilen önergelerle düzenlemeden çıkarılan maddeler şöyle:

Cumhurbaşkanlığının görev alanına giren ve uzmanlık gerektiren konularda çalıştırılmak için Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında Cumhurbaşkanlığı raportörü ve Cumhurbaşkanlığı raportör yardımcısı istihdam edilebilecek.

Cumhurbaşkanlığı raportörleri, mesleğe özel yarışma sınavıyla Cumhurbaşkanlığı raportör yardımcısı olarak alınacaklar ve bunlar için mesleğe girişte ihtiyaca göre yabancı dil şartı aranabilecek.

Cumhurbaşkanlığı raportör ve yardımcılarına TBMM yasama uzmanı ve yasama uzman yardımcılarına yapılan mali ve sosyal hak ve yardımlar, diğer özlük hakları kapsamında yapılması öngörülen ödemeler aynı usul ve esaslar çerçevesinde ödenecek. Emeklilik hakları bakımından da TBMM yasama uzmanı ve yasama uzman yardımcılarına denk kabul edilecek.

Cumhurbaşkanlığı raportörü ve Cumhurbaşkanlığı raportör yardımcıları, Devlet Memurları Kanunu’daki ilgili hükümden yararlanacak. Bunlar hakkında mesleğe alınmaları, yetiştirilmeleri, yarışma sınavları, tez hazırlama ve yeterlik sınavları ile bu kanunda yer almayan diğer hususlarda Devlet Memurları Kanunu hükümleri uygulanacak.

Cumhurbaşkanlığı raportörü kadrolarında bulunanlardan hizmetine ihtiyaç kalmayanlar, Cumhurbaşkanlığı bağlı kuruluşlarında veya bakanlıkların merkez teşkilatlarında özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlilik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin durumlarına uygun uzman kadrolarına atanabilecek. Bunların atama teklifleri Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığınca yapılacak.

Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının birimlerinde raportör unvanıyla görev yapanlardan, hakimler ve savcılar, yasama uzmanları, kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatlarında uzman, müfettiş, kontrolör gibi kariyer meslek kadrolarında veya pozisyonlarında bulunanlar, Cumhurbaşkanlığı raportörlüğü kadrolarına atanabilecek.

Bu kadro veya pozisyonlarda bulunmuş ve Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında süreli personel olmayanlardan anılan Başkanlıkta 30 Eylül 2020’de yönetici kadrolarında görev yapanlar, Cumhurbaşkanlığı raportörü unvanını kazanmış sayılacak.

Elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumu

Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler, umumi hizmet alanları gibi kamu hizmetine tahsis edilmiş tüm alanlar, kamu veya özel mülkiyete tabi arsa ve arazilerde yapılacak olan Elektronik Haberleşme Kanunu kapsamında elektronik haberleşme istasyonlarının kurulumuna mahsus 15 metreden yüksek kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları, 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında alan fonksiyonu tahdidi olmaksızın ve herhangi bir bedel, ücret, harç alınmaksızın gösterilecek.

Bu alanlarda 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında gösterilen kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları için ruhsat alınacak. Ruhsat başvurularında yatay ve dikey görünüşü içeren kroki ile statik ve elektrik projeleri dışında herhangi bir proje veya belge istenemeyecek. Ruhsat başvurusuna malik ya da tasarruf sahibi ile işletmeci arasında yapılan kiralamaya veya kullanıma ilişkin belge eklenecek. Bu kule veya direkler ile kurulumu bunlarla birlikte yapılacak elektronik haberleşme cihazlarına ait bulunduğu konteyner, kabin, kabinet ve benzeri altyapı unsurları için tek ruhsat düzenlenecek.

1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında gösterilmeyen ve yüksekliği 15 metreden fazla olmayan elektronik haberleşme istasyonlarının devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile umumi hizmet alanları gibi kamu hizmetine tahsis edilmiş tüm alanlar ve kamu veya özel mülkiyete tabi arsa, arazilerde kurulumuna mahsus kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurlarına statik bakımından sakınca olmadığına dair inşaat mühendislerince hazırlanacak raporun sunulması, fenni mesuliyetin üstlenilmesi, malik ya da tasarruf sahibi ile işletmeci arasında yapılan kiralamaya veya kullanıma ilişkin belgenin sunulması ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ilgili mevzuatında belirlenen gerekli ve yeterli koruma mesafesinin bırakılması ile yer seçim belgesinin alınmış olması kaydıyla başkaca bir şart aranmaksızın ilgili idarelerce izin verilecek.

Yapı ve binalarda kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurlarına yüksekliği 10 metreden az olmak, statik elektrik bakımından sakınca olmadığına dair inşaat ve elektrik/elektronik mühendislerince hazırlanacak rapor ile bu meslek mensuplarınca fenni mesuliyetin üstlenildiğine dair taahhütname verilmek ve malik ya da tasarruf sahibi ile işletmeci arasında yapılan kiralamaya veya kullanıma ilişkin belgenin sunulması kaydıyla başkaca bir şart aranmaksızın ilgili idarece izin verilecek.

1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında gösterilen kule ve direkler ile bunlara ait zorunlu altyapı unsurları için ruhsat ve yapı kullanma izin belgesi başvurularında Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca ruhsat harcı ve yapı kullanma izin harcı alınacak.

İzin başvurularında ruhsat harcı ve yapı kullanma izin harcı tutarı toplamı kadar izin belgesi bedeli alınacak. Ruhsat harcı, yapı kullanma izni harcı ve izin bedeline esas olan haberleşme istasyonlarına mahsus kule ve direklerin alanı (taban alanıX(yükseklik/5)) şeklinde hesaplanacak. Bunlar dışında herhangi bir harç, ücret ve bedel alınamayacak.

Her tür elektronik haberleşme cihazları ile bu cihazların teknik donanım ve bileşenleri izin veya ruhsata tabi olmayacak. Ancak kule ve direkler ile konteyner, kabin, kabinet için yapılan ilk izin veya ruhsat başvurusunda elektronik haberleşme cihazları ile teknik donanımları statik projelerde veya raporlarda gösterilecek. Elektronik haberleşme cihazları ile teknik donanımlarında teknoloji değişikliği, ilavesi veya revizyon yapılması durumunda bu hususlar için ayrıca proje veya rapor düzenlenmeyecek.

Elektronik haberleşme istasyonları için kamu kurum veya kuruluşları tarafından yer kullandırılması halinde sözleşme uyarınca tahsil edilecek yıllık yer kullanım bedeli, büyükşehir belediyelerinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının yer seçim belgesi için belirlediği ücretin 4 katını, diğer yerlerde 2 katını geçemeyecek. Bu hükme aykırı yapılan sözleşmeler geçersiz olacak.

Kanunla, 2 Temmuz 2004 ile 1 Ekim 2009’da arasında yapılan kule ve direkler için herhangi bir ödeme olmadan kazanılmış hakların korunması öngörülüyor. Bu tarih aralığı dışında yapılanlar için ise belirlenen şartları sağlamaları koşuluyla ruhsat veya izin verilmiş sayılacak.

Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu, olağanüstü hal kapsamında doğrudan kanun hükmünde kararname hükümleri ile tesis edilen kamu görevinden çıkarma, yurt dışı öğrencilikle ilişiğin kesilmesi, emekli personelin rütbelerinin alınması ve kapatılan kurum ve kuruluşlara ilişkin başvuruları değerlendirip karara bağlıyor.

Olağanüstü hal kapsamında doğrudan KHK’ler ile tesis edilen işlemlere bağlı ilave tedbirler için hakkında tedbir uygulanan kişi, kanuni temsilcisi ya da mirasçıları tarafından OHAL Komisyonu yerine, ilave tedbiri uygulayan veya tedbirle ilgili olan kamu kurum ve kuruluşlarına bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde başvuracak.

Kamu kurum ve kuruluşları, başvuru üzerine yapacağı inceleme sonucuna göre en geç 6 ay içinde başvurunun reddine veya tedbirin kaldırılmasına karar verecek.

Başvuruların incelenmesi ve sonuçlandırılması için kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde komisyon kurulabilecek.

Kamu kurum ve kuruluşları, bu madde kapsamında yapılacak başvuruların sonuçlandırılması için her türlü bilgi ve belgeyi ilgililerden talep edebilecek.

Soruşturmanın gizliliğine ve devlet sırlarına ilişkin ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla kurum ve kuruluşlar ile yargı mercileri, başvuru kapsamında ihtiyaç duyulan her türlü bilgi ve belgeyi gecikmeksizin başvuru yapılan kamu kurum ve kuruluşlarına gönderecek veya yerinde incelenmesine imkan sağlayacak. Bu madde kapsamındaki çalışmalarda kamu kurum ve kuruluşlarınca görevlendirilenler, görevlerini yerine getirdikleri sırada edindikleri, kamuya, ilgililere ve üçüncü kişilere ait gizlilik taşıyan bilgileri, kişisel verileri, ticari sırları ve bunlara ait belgeleri, bu konuda kanunen yetkili kılınan mercilerden başkasına açıklayamayacak, kendilerinin veya üçüncü kişilerin yararına kullanamayacak. Bu yükümlülük, görevden ayrılmalarından sonra da devam edecek. Kamu kurum ve kuruluşlarının kararlarına karşı, Hakimler ve Savcılar Kurulunca belirlenecek Ankara idare mahkemelerinde iptal davası açılabilecek.

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, kanunun kabul edilmesinin ardından birleşimi 20 Ekim Salı günü saat 15.00’te toplanmak üzere kapattı.

Kaynak: AA